Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3508
Karar No: 2014/7994
Karar Tarihi: 10.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/3508 Esas 2014/7994 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/3508 E.  ,  2014/7994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 03/04/2013
    NUMARASI : 2012/220-2013/65

    Taraflar arasındaki karşılıklı tapu iptali tescil ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davalı G. K. Organize Yapılar ve İnş. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı T.H.S.S. S. Konut Yapı Kooperatif arasında 13.02.2008 tarihinde imzalanan sözleşmede, yüklenici sıfatıyla müvekkili tarafından inşa edilecek 107 adet bağımsız bölümden 19 adedinin müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, işin bitmesi ile birlikte müvekkili adına tescil edilmesi gereken bu dairelerden 4 tanesinin muvazaalı olarak diğer davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini, bunun mümkün görülmemesi halinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4 daire için 350.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada D.. D.., davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı J.. S.., davaya cevap vermemiştir.
    Asıl davada davalılar M.. A.., S.. Y.., B.. Ç.., M.. D.. ve T.H.S.S. S. Yapı Kooperatifi vekili, müvekkilleri B.. Ç.. ve S.. Y.. yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının eksik bir takım işler bırakması nedeniyle dava konusu 4 adet dairenin devredilmediğini, edimlerini yerine getirmeyen davacının tapu iptal ve tescil isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, müvekkili T.H.S.S. S.Yapı Kooperatifi yönünden açtığı karşı davada ise, davalının edimlerini yerine getirmeden inşaatı terk ettiğini, eksik işlerin müvekkili kooperatif tarafından tamamlandığını, ancak davalının SGK borçları nedeniyle iskân alınamadığını, şantiye elektrik borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, arsa sahipleri tarafından müvekkili aleyhinde geç teslim, iskân ve eksik iş bedeli için dava açıldığını, doğalgaz beyinleri ve doğalgaz peteklerinin haciz ve muhafaza altına alınması nedeniyle üçüncü şahıslardan bu malların alınması için bedel ödendiğini ileri sürerek, bu bağlamda müvekkili kooperatifin davalıdan olan alacakları ile yapının iskâna hazır hale getirilmesi için gerekli olan giderler hesaplandıktan sonra davalıya devri gereken 4 adet bağımsız bölümün değeri de tespit edilerek bakiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
    Karşı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatif ile davalılar arasında üyelik ilişkisi olmadığından Kooperatifler Kanunu"nun uygulanması ile çözümlenecek bir ihtilaf bulunmadığı, bu nedenle aradaki davanın ticari dava sayılamayacağı, uyuşmazlığın TBK"nın 19. maddesine dayalı olduğu, HMK"nın 2. maddesinde dava değerine bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu, TTK"nın 5. maddesinin 6335 Sayılı Kanun ile değişen 3. fıkrasında ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının düzenlendiği, bu durumda taraflar arasındaki ihtilafta mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı kooperatif arasında TBK"nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmasına, 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesinde bu madde hükmüne atıf yapılmadığından, davanın mutlak ticari dava olmamasına, davalı kooperatif tacir olmadığından aynı 4. madde uyarınca davanın nispi ticari dava niteliğinin de bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    b) HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri hükümleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede "görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş" ve hüküm fıkrasının 1 no"lu bendinde "mahkememizin görevsizliğine", ve 2 no"lu bendinde "dava dilekçesinin görev yönünden reddine" ibarelerine yer verilmesi ve HMK"nın 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm bölümünün 2. bendinde gerekçenin tekrarı doğru olmamıştır.
    Öte yandan, davacı şirket temsilcisi A.A. G."in davacı sıfatı bulunmamasına rağmen, gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterilmiş olması, HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
    2- Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    HMK"nın 297/2 maddesi, "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir. Mahkemece, asıl dava yönünden gerekçe oluşturarak bir hüküm verilmiş ise de, bağımsız nitelik taşıyan karşı dava yönünden anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak herhangi bir inceleme ve tartışma yapılmamış ve hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re"sen ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, karşı davada davalı yararına BOZULMASINA, asıl dava yönünden aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacıdan alınmasına, karşı dava yönünden temyiz harcı yatırılmadığından iadeye ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi