4. Ceza Dairesi 2019/1286 E. , 2019/7338 K.
"İçtihat Metni"
Basit tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62/2, 52/2 ve 52/3. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası cezalandırılmasına dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/133 esas, 2018/627 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 07/02/2019 gün ve 94660652-105-07-15017-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2019 gün ve 2019/16276 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5237 sayılı Kanun"un 61/1. maddesinde yer alan“(1) Hakim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında; alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi durumunda, bu şekilde ceza tayininin gerekçelerinin gösterilmesi ve dayanılan gerekçelerin de yasal olması, dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği; somut olayda, alt sınırdan niçin uzaklaşıldığına dair hiçbir gerekçe gösterilmeden sanığın 5237 sayılı Kanun"un 106/1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince en üst hadden cezaya hükmedilip 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilerek fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Basit tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62/2, 52/2 ve 52/3. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası cezalandırılmasına dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/133 esas, 2018/627 sayılı kararının, alt sınırdan niçin uzaklaşıldığına dair gerekçe gösterilmeden 5237 sayılı Kanun"un 106/1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince en üst hadden cezaya hükmedilip sanığın 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilerek fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığa yükletilen TCK"nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi kapsamındaki tehdit suçu yönünden, temel cezanın 180 gün adli para cezası olarak tayininde isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi; "Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." şeklindedir.
TCK"nın süreli hapis cezası başlıklı 49. maddesinde süreli hapis cezasının, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamayacağı ve hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının, kısa süreli hapis cezası olduğu belirtilmiştir.
Yine anılan Kanunun 61. maddesinin birinci fıkrasında, hakimin, somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, failin güttüğü amaç ve saikini göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirleyeceği, dokuzuncu fıkrasında ise; adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırının, o suçun tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırının da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamayacağı düzenlenmiştir.
TCK"nın 52. maddesi; "(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. (2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir. (3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. (4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir." biçimindedir.
İncelenen dosyada;
Sanık ..."ın katılan ..."a yönelik 19/03/2017 tarihli eylemleri nedeniyle TCK"nın 106/1-2. cümle ve 86/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde kasten yaralama suçundan TCK"nın 86/2 maddesi uyarınca "TCK"nun 61/1 maddesinde sayılan suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri meydana gelen zararın ağırlığı, failin kusurluluk derecesi, faalin güttüğü amaç birlikte değerlendirildiğinde, alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir bir husus tespit edilmediğinden takdiren alt sınırdan hüküm kurularak" şeklindeki gerekçeyle sanığın cezasının alt sınırdan belirlenmesine, TCK"nın 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca neticeten 2.000,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği,
Tehdit suçundan ise;
"1-Sanık ..."ın katılan ..."a yönelik sair tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan TCK.nun 61. maddesi gereğince suç konusunun önem ve değeri, suçun işleniş biçimi, sanığın güttüğü amaç ve saik, şahsi ve sosyal durumu dikkate alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 106/1-2. Cümlesi gereği sanığın 6 AY HAPİS KARŞILIĞI 180 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-5237 sayılı yasanın 62/2-1 maddesi hükmüne göre sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri açısından yapılan değerlendirmeye göre sanık hakkında takdiri indirim sebebinin uygulanması gerektiği kanısına varılarak cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 150 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
3-Sanık hakkında başkaca yasal ve takdiri artırım veya indirim yapılmasına yer olmadığına,
4-Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK"nun 52/2 ve 52/3 maddeleri gereğince sanığa verilen 150 gün adli para cezasının günlüğü takdiren 20.00 TL üzerinden hesaplanarak sanığın 3.000.00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,..."
biçiminde hüküm kurulduğu, cezaların türü ve miktarı itibariyle hükümlerin kesin nitelikte olduğu, hükmün gerekçesinde tehdit suçundan temel cezanın belirlenmesine ilişkin herhangi bir anlatıma yer verilmediği, sanık hakkında kasten yaralama suçundan cezanın alt sınırdan tayin edilmesine karşın, "bu iş burada bitmez, seninle görüşeceğiz" demek şeklinde kabul edilen tehdit eyleminde, takdirin ne şekilde kullanıldığı da belirtilmeden cezanın en üst hadden tayin edildiği,
Anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın aynı katılana karşı aynı olay içerisinde gerçekleştirdiği kasten yaralama eyleminden cezanın alt sınırdan tayin edilmesi, hükmün gerekçesinde tehdit suçundan temel cezanın belirlenmesine ilişkin herhangi bir anlatıma yer verilmemesi, tehdit suçundan hüküm kurulurken takdirin ne şekilde kullanıldığının belirtilmemesi karşısında; cezanın en üst hadden tayin edilmesi suretiyle sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/2, 52/2 ve 52/3. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/133 esas, 2018/627 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, basit tehdit suçundan kurulan, Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2018 tarihli ve 2018/133 esas, 2018/627 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Yargılamanın tekrarlanması yasağı ve aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınarak;
Hüküm fıkralarında yer alan "6 ay hapis karşılığı 180", "150", "150" ve "3.000,00" ibarelerinin sırasıyla "30", "25", "25" ve "500,00" biçiminde değiştirilmesi şeklinde hükmün DÜZELTİLMESİNE,
3)Bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.