Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2447
Karar No: 2020/312
Karar Tarihi: 09.01.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2447 Esas 2020/312 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, TORTUM Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen kararı incelemiş ve aşağıdaki nedenlerle bozmuştur:
1) Mahkeme kararında, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçe açıkça belirtilmeden hüküm kurulmuştur.
2) Suç tarihinde yürürlükte olan ve hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunlar nedeniyle karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur.
3) Sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için eksik araştırma yapılmıştır.
4) Dosya kapsamına göre, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülük ihlali kabul edilerek, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca davanın düşmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri, TCK
20. Ceza Dairesi         2017/2447 E.  ,  2020/312 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : TORTUM Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya İncelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1)Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açık olarak belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçe açıkça belirtilmeden hüküm kurulması,
    2)Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    3)Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
    4)Dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin" yerleşim yeri itibari ile yetkili Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce infazı sırasında, süresinde başvurusu üzerine Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, 17/06/2013 tarihinde hastaneye başvuran sanığın, 19/07/2013 tarihli kontrol randevusuna mazeret bildirmeksizin katılmaması üzerine, bu husus "yükümlülük ihlali" kabul edilerek, 19/08/2013 tarihli uyarı yazısının 22/08/2013 tarihinde sanığa tebliğ edilmesinden sonra, süresinde başvurusu üzerine, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, uzman hekim tarafından düzenlenen 07/10/2013 tarihli tıbbi kanaat raporunda, "sanığın, tedavi programını gereklerine uygun davranarak tamamladığının, denetimli serbestlik tedbirinin sürdürülmesinin uygun olduğunun" bildirildiği, bu sırada denetimli serbestlik tedbirinin infazı kapsamında sanığın 15/11/2013, 06/12/2013, 27/12/2013 tarihli bireysel görüşmelere ve 06/01/2014, 04/02/2014 tarihli samba (grup) çalışmalarına katıldığı, ancak kendisine öncesinde bildirildiği halde, 05/03/2014 tarihli samba (grup) çalışmasına mazeret bildirmeden katılmadığı, 06/03/2014 tarihli mazeret dilekçesinde, "taksicilik yaptığını, Karayazı ilçesine 05/03/2014 günü sabah saatlerinde yolcu götürdüğünü ve akşam saat 18.00 civarlarında Erzurum"a dönmesi nedeni ile grup çalışmasına geç kaldığını" beyan etmesine rağmen, bu husus, denetimli serbestlik tedbirinin uyarıya rağmen ikinci (2.) kez ihlali olarak kabul edilerek, 10/03/2014 tarihinde infaz dosyasının kapatıldığı anlaşılmakla; 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince, somut olayda sanığın tedavi tedbirini gereklerine uygun şekilde tamamladığı, denetimli serbestlik tedbirini yerine getirmekte istikrarlı davrandığı ve denetimli serbestlik müdürlüğüne ibraz ettiği 06/03/2014 tarihli dilekçesinde bildirdiği mazereti de dikkate alınarak, "ısrar" koşulunun oluşup oluşmadığı hususunun tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi