Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/10256 Esas 2010/336 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10256
Karar No: 2010/336
Karar Tarihi: 19.01.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/10256 Esas 2010/336 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/10256 E.  ,  2010/336 K.

    "İçtihat Metni"

    ..........

    Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.

    Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan....... vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (.....) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, davalı işverenin gelirler yönünden tazmin sorumluluğunun ilk peşin sermaye değerli gelir üzerinden belirlenmesi yönündeki mahkeme yaklaşımı yerinde bulunmakta ise de; 5.796,85 TL olan ilk peşin değerli gelir miktarının 11.821,14 TL olarak alınması,

    ./..
    -2-

    2-Bozma öncesi hükme dayanak alınan 16.03.2004 tarihli kusur raporunda; davalıların toplam %90, sigortalının %10 oranında kusurlu olduğu ve bozma kararımızın kapsamına göre tarafların bu kusur oranlarının kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin, 08.01.2004 tarihli ilk kusur raporunun hükme dayanak alınması sonucu, davalıların toplam %80, kazalının %20 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi,

    3-Davanın Borçlar Kanununun 50 ve 51.maddelerinde yer alan teselsül hükümlerine dayalı olarak açılmasına karşın, alacağın kusur oranlarına göre davalılardan tahsiline karar verilmiş olması, yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    Bu kapsamda, 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve hükmü temyiz etmeyenler yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu hukuksal gerçeği de bozma üzerine yürütülecek yargılama sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır.

    O halde, davacı Kurum ile, davalılardan ........ vekilleri ile ..."ün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılardan ......"e iadesine, 19.01.2010 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.


    ......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.