Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2527
Karar No: 2016/2239
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2527 Esas 2016/2239 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/2527 E.  ,  2016/2239 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : HAZİNE, ...
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 6 parsel sayılı 181.94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle...adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kendisine ait taşınmazın bir kısmının davalılara ait taşınmaz içerisinde kaldığı ve bir kısmının ise tespit harici yol olarak bırakıldığı iddiasına dayanarak davalılara ait taşınmazın bır kısmının tapu kaydının iptali ve adına tescili, yol olarak bırakılan taşınmazın da adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 125 ada 6 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.02 metrekarelik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, tespit harici kısma yönelik davanın ise makul süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılar ... ve diğerleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1- 125 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ve tescil davası açısından, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hüküm yönünden dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Davacının, paftasında yol olarak tespit harici bırakılıp, fen bilirkişi raporunda (b) harfi ile gösterilen, tescil harici taşınmazla ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davacı tarafından kadastro tespitinden önceki sebeple makul süre geçtikten sonra dava açıldığı ve kadastro tespitinden sonra da davacının 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini doldurmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı, kadastro sırasında adına tespit edilen 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve hakkında tutanak düzenlenmeyerek haritasında gösterilmekle yetinilen yolun adına tescili istemiyle, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir". 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacı tarafından kadastrodan önceki zilyetliğe dayanılarak açılan dava yönünden karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yasal hasım haline gelen ... Belediye Başkanlığı ve... Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği göz önüne alınarak, mahkemece taraf teşkilinin sağlanması için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı; taraf teşkili sağlandığı taktirde işin esasına girilip, yasal ilanlar yapıldıktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanarak neticesine göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi