21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/12953 Karar No: 2008/6209
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/12953 Esas 2008/6209 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/12953 E. , 2008/6209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 14/05/2007 NUMARASI : 2004/1013-2007/165
Davacı ilk işe giriş tarihinin 26.5.1964 olduğunun ve 10.6.2003 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazndığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı vekili Müvekkilinin ilk defa 26.05.1964 tarihinde sigortalı olduğunu, davacının bu tarihli İGB’de doğum tarihinin yanlışlıkla 1946 olarak yazıldığını,asıl doğum tarihinin 1949 olduğunu, kuruma yaşlılık aylığı bağlanması için talepte bulunduğunu, kurumca adı geçen İGB de doğum tarihi farklı olduğundan bu çalışmanın sayılmadığını ve 25 yıl sigortalılık şartı tutmadığı nedeniyle talebinin reddedildiğini ileri sürerek, yaşlılık aylığı tahsis işleminde ilk işe giriş tarihi olan 26.5.1964 tarihinin esas alınması gerektiğinin tespiti ile 10.6.2003 tarihli tahsis başvurusuna istinaden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir. Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Somut olayda ; dinlenilen tanıkların davacı ile birlikte çalışan, işverenin bordrolarında kayıtlı tanıklar olduklarına dair belge bulunmadığı gibi işe giriş bildirgesindeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; “nizalı işe giriş bildirgesi ile ilgili olarak işverence verilen dönem bordrolarını SSK’dan getirtmek, işveren nezdindeki belgeleri getirtmek, işe giriş bildirgesindeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırmak, o dönemde aynı işyerinde çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile bu mümkün olmadığı takdirde aynı yerde, komşu işyerlerinde çalışan işveren veya çalıştırdıkları kişiler tespit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurmak uyuşmazlık konusu olan dönemde çalışan kişinin gerçekten davacı olup olmadığını saptamak, tüm belge ve beyanlar değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.