Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, 219 promil alkollü olarak araç kullanan sanığın kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza yerine, alt sınırdan ceza tayini, 2-TCK"nın 50/3. maddesinde, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olduğu belirtilmiş olmasına karşın, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde daha önce hapis cezalarının bulunduğunun görülmesi karşısında, sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin 50/1-a delaleti ile 50/3.maddesi gereği yazılı şekilde paraya çevrilmesine karar verilmesi; Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.