11. Hukuk Dairesi 2016/2262 E. , 2016/6732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2015
NUMARASI : 2014/1146-2015/464
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2015 tarih ve 2014/1146-2015/464 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekilleri Av. ... ..., Av. ... ..., Av. ... ... ile davalı vekili Av. ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 11.06.2010 tarihli “Sistem Kullanım Anlaşması" imzalandığını, davalı tarafça "Sistem Kullanım Anlaşması"na" dayanılarak, her bir trafo merkezi için reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle müvekkiline Şubat 2011 dönemi için cezai şart faturası düzenlendiğini,“Sistem Kullanma Anlaşmasının" cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin ...’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini, cezai şart uygulanması şartlarının bulunmadığını, geriye dönük cezai şart faturası düzenlenemeyeceğini, müvekkilince ihtirazi kayıtla faturanın ödendiğini ileri sürerek, Şubat 2011 dönemine ait 29.04.2013 tarihli 134.037,16 TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargı yolu itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da müvekkilince yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, müvekkilinin ihbar yükümlülüğü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Sistem Kullanım Anlaşması"nın 10. maddesi gereğince ilk ihlal tespit edildikten sonra ihlalin olmaması için davacıya süre verilip uyarıda bulunulması gerekirken bu yöntem uygulanmadan ceza kesildiğinden davacının ihtirazi kayıtla ödediği ceza tutarının istirdadını isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 134.037,16 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.866,08 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.