Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/5684 Esas 2008/6196 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5684
Karar No: 2008/6196

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/5684 Esas 2008/6196 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/5684 E.  ,  2008/6196 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Ankara 1.İş Mahkemesi
    Tarih               :  20.2.2008
    No                   : 95-63 
                           
    Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava; davacının  1479 sayılı Yasa"nın  38. ve 29.  maddeleri uyarınca maluliyet aylığına hak kazanıldığının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece,  koşulları oluştuğu gerekçesi ile 1.2.2004 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden  davacı hakkında 1981 yılından beri şizofreni tanısının bulunduğu 1983-1993 yılları arasında  G. Tıp Fakütletsinde  rahatsızlığı ile ilgli takip ve  tedavisinin mevcut olduğu, 1989,1993 ve 1998 yıllarında A.Ü. Tıp Fakültesinde yatarak tedavi gördüğü, 1993 yıllarında bıçakla yaralama olayı sonrasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde  TCK. 47 maddesi kapsamında değerlendirme  yapılarak  tedavisinin yapıldığı diğer sağlık kuruluşları raporlarına göre de davacının 1981 yılından beri şizofreni rahatsızlığının bulunduğu, Kurumun ve Yüksek Sağlık Kurulu"nun  maluliyet gerektiren  arızası ile Bağ-Kur  kapsamına girdiği gerekçesi ile 1479 sayılı  Yasa"nın 28. maddesi gereğince malullük  sigortası yardımlarından  yararlanamayacağını belirterek aylık  istemini ret ettikleri,  Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun  28.9.2007 tarihli  raporunda, davacının  24.4.1995 tarihi öncesinde  ve halen şizofreni  arızası nedeniyle beden  çalışma gücünün % 80"ini ( en az 2/3"ünü) kaybetmiş olduğunun,  yaşam boyu bir başkasının bakımına muhtaç durumda bulunduğunun mütalaa olunduğu, 24.4.1995   tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olan davacının 15.9.1986-1.10.1987 ve 1.8.1991-1.3.1995 tarihleri arasında da  SSK"na tabi çalışmalarının bulunduğu görülmüştür.
    Türk Medeni Kanunu"nun 405. maddesinde,  akıl hastalığı veya  akıl zayıflığı sebebiyle  işlerini göremeyen veya  korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım  gereken yada başkalarının  güvenliğini tehlikeye sokan ber  ergin kişinin  kısıtlanacağı,  görevlerini yaparlarken  vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun  varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemelerin, bu durumu   hemen yetkili  vesayet  makamına bildirmek zorunda  oldukları belirtilmesine  karşılık  Mahkemenin bu hususu dikkate almaksızın sonuca gitmesi uygun bulunmamıştır.
    Davacının  Bağ-Kur"dan maluliyet aylığı talep ettiği 30.12.2003  tarihinden yürürlükte bulunan  1479 sayılı Yasa"nın 28. maddesinde "  Bu kanunun uygulamasında çalışma gücünün en az üçte  ikisini kaybeden sigortalının malül sayılacağı ancak bu  Kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte malûl sayılacak derecede  hastalık veya arızası bulunduğu tesbit edilen sigortalının bu hastalık veya arızası nedeniyle malullük  sigortası yardımlarından  yararlanamayacağı " öngörülmüştür.
     Maddedeki " bu kanundan" maksat 1479 sayılı Yasa olduğuna göre  1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının başladığı 24.4.1975 tarihi itibariyle koşulların  değerlendirilmesi gerekirken,  506 sayılı Yasa"ya tabi  çalışmasının başladığı 15.9.1986 tarihi itibariyle değerlendirme yapılarak  sonuca gidilmesi de uygun görülmemiştir. 
    Mahkemece yukarıdaki  maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve özellikle raporda belirsiz ifadeler bulunduğundan Adli Tıp Kurumu  3. İhtisas Kurulu"dan  davacının Bağ-Kur"a tabi  sigortalılığının başladığı 24.4.1995 tarihinde şizofreni arızası nedeniyle 2/3 oranında maluliyetinin bulunup bulunmadığı açıkça sorularak alınacak cevaba göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı  edilerek hüküm kurulması   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurumun   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.4.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.