Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8505
Karar No: 2016/11133
Karar Tarihi: 14.12.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8505 Esas 2016/11133 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8505 E.  ,  2016/11133 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki davadan dolayı .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.05..2013 gün ve 2010/435Esas - 2013/373 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin 17.03.2016 gün ve 15145-3232 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar ... ve .... vekillerince ayrı ayrı istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Taraflar arasında görülen davada; Davacı, eşi olan davalı ..."ye verdiği vekâletname kullanılmak suretiyle maliki olduğu 398, 229 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ile 1263 ada 1 parsel sayılı taşınmaz B 15 Blok 2 ve 1264 ada 1 parsel sayılı taşınmazın A 3 Blok 6 numaralı bağımsız bölümlerinin diğer davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını, eşinin asıl amacının malları kaçırmak olduğu ve davalıların işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...; iddiaların doğru olmadığını, davacı ve davalı ..."nin birlikte hareket ettiklerini belirterek davanın reddini istemiş,
    Davalı ..., taşınmazın satış ilanı üzerine kredi kullanarak satın aldığını, davacı ile davalı vekil Nesibe arasındaki sorunlardan haberi olmadığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; 229 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer taşınmazlar yönünden iddiaların kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılardan .... ve .... temyizi üzerine hüküm Dairece onanmış, davalılar Rahmi ve Türkan tarafından bu kez karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.


    ./..



    Bilindiği üzere Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
    6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.
    Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
    Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK"nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK"de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, .... benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
    Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
    Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK"nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
    Somut olaya gelince; davalılardan .... ile Davacının karı- koca oldukları, aralarının bozulması üzerine davacı tarafından eşi .... verilen vekaletin vekil edenin iradesine aykırı kullanıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Ne var ki hükmü temyiz eden davalılar .... ve .... iyi niyetli olup olmadıkları değerlendirildiğinde, eksikliğin giderilmesi suretiyle getirtilen ceza dosyaları kapsamıyla .... ile diğer davalı vekil .... arasında önceden alacak borç ilişkisi bulunduğu, davalı .... emlakçılık işiyle uğraştığı, vekil eden ile vekil arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla iyi niyet savunması yerinde bulunmadığından bu davalının karar düzeltme talebinin REDDİNE,
    ../...





    Davalı ..."ın karar düzeltme talebinin incelenmesine gelince; taşınmazın ilan üzerine kredi kullanılarak satın alındığı, bu davalının vekil ile eylem ve işbirliği içinde olduğunun ispatının davacıya düştüğü, verilecek kararın sonucunun kendisini birebir etkileyecek olan, davalı vekil .... beyanlarının kötü niyeti ispata yeterli olduğunun kabul edilemeyeceği, sonuç itibariyle .... hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmakla bu davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile, hükmün bu yönden bozulması gerektiği, karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan inceleme ile anlaşıldığından ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairenin, 17.03.2016 tarihli, 2015/15145 Esas, 2015/3232 Karar sayılı ONAMA kararının davalı ... yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda açıklanan gerekçelerle, mahkemenin 28.05.2013 tarihli, 2010/435 Esas, 2013/373 Karar sayılı kararının açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi