5. Ceza Dairesi Esas No: 2006/140 Karar No: 2010/162 Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2006/140 Esas 2010/162 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, irz ve namusa tasaddüf etme suçundan Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Hükmün Yargıtay tarafından incelenmesi istenilmiş, ancak sanık müdafii tarafından duruşmalı inceleme talebinde bulunulması üzerine müdafinin cezanın miktarı göz önünde bulundurularak CMUK’nun 318/1 maddesi gereği talep reddedilmiştir. CMUK’nun 317. maddesi uyarınca yapılmayan temyiz istekleri reddedilerek inceleme, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafii tarafından yapılan temyiz istekleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Bu süreçte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ‘zaman bakımından uygulama’ maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ‘lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul’ maddesi göz önünde bulundurularak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk olduğu kararlaştırılmış ve hüküm, 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi de göz önünde bulundurularak CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMUŞTUR. Kanun maddelerine göre: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi, ‘zaman bakımından uygulama’; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 9. maddesi, ‘lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul’; 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi, ‘bozma durumunda yeniden yargılama’; CMUK’nun 317. maddesi, ‘temyiz yasa süresi’; CMUK’nun 318/1
5. Ceza Dairesi 2006/140 E. , 2010/162 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Irz ve namusa tasaddide bulunma suçundan sanık ...’un yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 07.04.2005 gün ve 2004/374 Esas, 2005/104 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi; Sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin, sanığa tayin olunan cezanın miktarı nazara alınarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 318 ve katılanların 07.04.2005 günü yüzlerine karşı tefhim edilen hükmü, yasal bir haftalık süreden sonra 03.05.2005 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiklerinden, süresi içinde yapılmayan temyiz isteklerininde CMUK.nun 317. maddeleri uyarınca REDDİYLE, incelemenin O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiin temyiz istemleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesinde “zaman bakımından uygulama” 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesinde ise, “lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” kurallarının düzenlenmesi, ayrıca 5252 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlükten kaldırılması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve bu Kanunların hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında; 5237 sayılı Kanunun 7 ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.