Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25195
Karar No: 2017/1995
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25195 Esas 2017/1995 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/25195 E.  ,  2017/1995 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile diğer davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili, şahsi, adi ortaklık, şirket ortaklığı ve müdürlüğü dolayısıyla borçlu davalı ..."ın bir kısım taşınmazlarını önce aralarında ortaklık ilişkisi bulunan davalı ..."e ... tarafından da davalı borçlu ...."nin satış tarihinde eşi olan davalı ..."e satıldığını, yine bir kısım taşınmazlarının da önce davalılardan ..."e onun tarafından davalı ..."a satıldığını, tüm tasarrufların muvazaalı ve gösterilen değerlerin rayiç bedelin altında olduğunu, tarafların borçlunun maksadını bilen ve bilmesi lazım gelen kimseler bulunduğunu belirterek, ... ile ... arasındaki tasarruflar ile ... ile ... arasındaki tasarrufların iptali ile icra ve satış yetkisi verilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan ... vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, mal kaçırma kastı bulunmadığını, bedeli karşılığında devir yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan ..., hak düşürücü sürenin geçtiğini, iyiniyetli 3. kişi olduğunu ve bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece davanın kabulü ile, davalılar ... ile ... .... arasındaki tasarrufların iptali ile 111.270,00 TL alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine, yine davalılar ... ile ... arasındaki tasarrufların iptali ile 111.270,00 TL alacak
    ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ile diğer davalılar tarafından ayrı ayrı dilekçelerle süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasanın 26.maddesinde 27, 28, 29 ve 30.maddelerde sözü geçen tasarrufların vuku tarihinden beş yıl geçtikten sonra anılan maddelere istinaden dava açılamayacağı düzenlenmiştir.
    Yine Yasanın 25. maddesinde iptal hükmünün borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına veya kötüniyet sahibi diğer kişilere karşı istenebileceği; aynı Yasanın 30.maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu hüküm altına alınmıştır.
    1- Davalı borçlu ... vekili ile diğer davalılar ... ve ..."ün temyiz itirazları yönünden; davalı borçlu ... tarafından ortağı ...."e,.... tarafından borçlu..."nin eski eşi ..."e yapılan tasarrufların (1979 ada 3 parsel 1604, 1605 ve 1606 kütük sayfalarındaki bina vasfındaki taşınmazlar), hak düşürücü sürenin ilk tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetildiğinde, ilk tasarrufların ..."den Selamettin"e 26.01.2005, 08.11.2004 ve 10.11.2004 tarihlerinde yapıldığı, davanın ise 6183 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenen 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 16.02.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmakla bu tasarruflar yönünden davanın hakdüşürü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    2- Davalı borçlu ... vekili ile diğer davalılar ... ve ..."ın temyiz itirazları yönünden; davalı borçlu ... tarafından ...."e, ...tarafından ...."e 1979 Ada 3 parsel, 1607 ve 1608 kütük sayfalarında yer alan 5 ve 6 numaralı iki adet mesken satışının 17.01.2008 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 16.02.2010 tarihinde açıldığı gözetildiğinde hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı, davalılardan ...."in davalı borçlu...."nin eski eşi ...."in yeğeni olduğu, iki adet taşınmazın aynı tarihte (17.01.2008) ..."e satıldığı, ...arafından da iki taşınmazın yine aynı tarihte (04.05.2009) davalılardan ...."e satıldığı, davalı tanığının davalı ..."in davalı borçlu..."nin uzaktan akrabası olduğunu belirtmesi nedenleriyle tasarrufların iptale tabi olduğu anlaşılmakla, bu davalıların aşağıdaki 3 nolu bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3- Davalı borçlu ..."nin şahsi, adi ortaklık, limited şirket ortaklığı ve müdürlüğü dolayısıyla davacı İdareye vergi borcunun bulunduğu, şahsi ve adi ortaklık nedeniyle tebliğ edilen ödeme emirleri ve takip yapraklarının dosya içerisinde yer aldığı, ancak şirket ortaklığı ve müdürlüğü dolayısıyla yapılan takiplere ilişkin dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı İdareden konuya ilişkin tüm belgeler, ödeme emirleri, tebligat yaprakları celbedilmeli, tasarruf tarihi olan 17.01.2008 tarihi itibariyle davalı borçlu ..."nin şahsi, adi ortaklık ve şirket ortaklığı ve müdürlüğü nedeniyle borçlu olduğu miktarların bildirilmesi İdareden istenilmeli, yine davalı ..."nin hangi tarihler arasında şirket ortağı ve müdürü olduğu belirlenmeli, buna göre tasarruf tarihi olan 17.01.2008 tarihi itibariyle davalı ..."nin davacı İdareye karşı sorumlu bulunduğu kesinleşmiş tüm borçları tespit edilmeli, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, dava dilekçesindeki talep de gözetilmek suretiyle tasarrufların iptali ile davacı İdareye takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması uygun görülmemiştir.
    4- Kabule göre de; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı borçlu ... vekili ile diğer davalılar ... ve ..."ün temyiz itirazlarının kabulüne, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı borçlu ... vekili ile diğer davalılar ... ve ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı borçlu ... vekili ile diğer davalılar ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar"a geri verilmesine 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi