20. Hukuk Dairesi 2015/12797 E. , 2016/3888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 2. İş ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
... 2. İş Mahkemesince, kaza tarihinde ..."dan gelen cevaba göre davacının ... kapsamında sigortalı olduğu ve İş Kanununa tâbi bir çalışmasının olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının önceden başlayan ... kapsamında sigortalılığı var ise de davacının,... 1. Etap İnşaatında alt yüklenici olarak faaliyet gösteren davalı ... Dekorasyon firmasına bağlı olarak fiilen çalıştığı, bu durumun taraflar arasında ihtilaf konusu edilmediği, böylece taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi olduğunun ihtilafsız olduğu; davacının kendi nam ve hesabına değil, ücretli çalışan olduğu ve bu hususun taraflar arasında da ihtilaf konusu olmadığı; bu çerçevede sözkonusu kazanın iş kazası olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İşveren, 506 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde, “...bu Kanunun 2. maddesinde belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi...”, 1475 sayılı İş Kanununun 1/1. maddesinde “bir hizmet akdine dayanarak... işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi...”, 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde ise “bir iş sözleşmesine dayanarak ...işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, yahut tüzel kişiliği olmayan kurum veya kuruluşlar...” olarak tanımlanmakta olup, işveren niteliği işçi çalıştırmanın doğal sonucudur.
Çalışan kişi Borçlar Kanununun 313. maddesinde öngörülen çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli, ya da belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar. Hiç kuşkusuz çalışan bu süre içinde işveren veya vekilinin buyruğu ve gözetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada sözkonusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme ve buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ... tarafından ..."de 2005 yılında yapılmakta olan inşaatta, diğer davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin alt yüklenicisi olarak işi aldığını...Kooperatifinin asıl işveren, ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin ise alt işveren olduğunu; bu inşaatta ... Dekorasyon İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye bağlı sıva işçisi olarak çalışan davacının 28/11/2005 tarihinde, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadığı için asansör boşluğundan düşerek yaralandığını, inşaatta işçilere hiçbir uyarı yapılmadığını, korkuluk ve bariyer bulunmadığını, işçilere baret dahi verilmediğini, kazanın meydana gelmesinde davalıların kusurunun bulunduğunu, 20/11/2005 tarihinde çalışmaya başladığı halde sigorta girişinin kaza tarihinde yapıldığını, bu kaza nedeniyle genç yaşta hayatının altüst olduğunu, maddi ve manevi zararının olduğu ileri sürülerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, maddi tazminat olarak 1.000.-TL ve manevi tazminat olarak 150.000.-TL olmak üzere toplam 151.000.-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Buna göre davacının davalıya ait işyerinde fiili olarak kendi nam ve hesabına değil, davalıya bağımlı olarak çalıştığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın ... 2. İş Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.