Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11051 Esas 2008/6071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11051
Karar No: 2008/6071
Karar Tarihi: 17.04.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11051 Esas 2008/6071 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/11051 E.  ,  2008/6071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zeytinburnu 2. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 17/10/2006
    NUMARASI : 2005/330-2006/385

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Borçlu) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Uyuşmazlık alacaklının İcra ve İflas Kanunu"nun 99. maddesine dayalı  olarak açtığı istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
    Dava konusu taşınır mallar, 24.08.2005 tarihinde davalı üçüncü kişi huzurunda haczedilmiştir. Haciz yapılan adresin takip borçlusu ile hiçbir ilişkisi yoktur. Ödeme emri, borçluya haciz adresinde tebliğ edilmediği gibi, borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette bulunduğuna dair bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Ayrıca, borçlu şirket yetkilileri de haciz sırasında haciz mahallinde hazır bulunmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet karinesi davalı üçüncü kişi yararınadır (İcra ve İflas Kanunu md. 97/a-Türk Medeni Kanunu md. 985). Yasal karinenin aksi davacı alacaklı tarafça kesin ve inandırıcı  delillerle kanıtlanabilir. Davacı alacaklı, Salıpazarı İcra Müdürlüğü’nün 2003/2 Talimat sayılı dosyasından 22.01.2003 tarihinde borçlu adresinde haczedilen iki adet triko örgü makinesi ile dava konusu iki adet triko örgü makinesinin aynı makineler olduğunu iddia etmiş ise de, yargılama sırasında yapılan keşif sonucu makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 22.01.2003 tarihinde haczedilen makinelerin teknik özellikleri detaylı bir şekilde belirtilmemiş olduğundan, aynı makineler olup olmadığı tespit edilememiştir. Öte yandan, dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte değildir. Hal böyle olunca, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir.  
    O halde, davalı borçlunun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harıcının istek halinde davalı (borçlu)"ya iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.