15. Ceza Dairesi 2015/1121 E. , 2018/422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında: TCK"nın 204/1, 62/1,53/1 ve CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
2-Sanık hakkında; dolandırıcılık suçundan TCK’nun 158/1-f, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin karar sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nun 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMUK"nun 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın mağdur ...’a ait hırsızlık sonucu kaybolan çeki bir şekilde ele geçirerek İmam Kayalıoğulları isimli oto galerisinden satın aldığı 2 adet otomobil karşılığında suça konu çeki ciro ederek verdiği, çekin katılan şirket yetkililerince bankaya ibraz edildiğinde çekin çalıntı olması nedeniyle ödemeden men talimatı gereğince ödemesinin yapılmadığı, bu şekilde sanığın sahte düzenlenmiş çeki kullanmak suretiyle sahtecilik ve aldığı 2. el araçlara karşılık sahte çeki verip bankayı aracı kılmak suretiyle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;
Sanık hakkında hükmolunan adli para cezalarının taksitlendirilmesine karar verilirken TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca ödenmeyen para cezalarının hapse çevrileceğinin belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında TCK 53/1-c madde ve bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasında yer alan "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tahsiline" cümlesinin devamına "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine" cümlesinin eklenmesi ile 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.