5. Ceza Dairesi 2020/1093 E. , 2020/9975 K.
"İçtihat Metni"
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın Kilis Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2019 tarihli ve 2019/17320 soruşturma, 2019/1701 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Kilis Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/04/2019 tarihli ve 2019/1998 soruşturma, 2019/116 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine dair merci Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli ve 2019/56 Değişik iş sayılı Kararının;
1- Mahkemece, şüphelinin üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında iddia olunan örgütsel eylemlerin yoğunluklu olarak Kilis İlinde gerçekleştiği ve şüphelinin Diyarbakır İlinde ikamet etmesi haricinde etkin ve yoğun şekilde gerçekleştirdiği iddia olunan herhangi bir örgütsel eylemden bahsedilmediği şeklinde yetkisizlik kararı değerlendirilirken dosya ile hiçbir alakası bulunmayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı olarak belirlenmesinde,
2- Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/1403 esas, 2017/4787 sayılı ilamında yer alan, "Mütemadi suçlardan olan silahlı terör örgütüne üye olma suçunda, "temadinin yakalanma ile kesileceği, kesintinin meydana geldiği yerin, aynı zamanda suçun işlendiği yer olduğu" genel bir kural olarak kabul edilmiş ise de; bazen bu durum soruşturmaların, "şüpheli veya şüphelilerin hiçbir örgütsel faaliyette bulunmadıkları, kanıtların toplanmasının zorluk teşkil ettiği hatta kamuoyunun duyarlılığının az olduğu yerlerde" yapılmasına yol açmakta, bu şekilde soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, maddi gerçekliği ortaya çıkarmakta zorlanmaktadır. Bu gibi hallerde, soruşturmada asıl olanın maddi gerçekliğe ulaşmak olduğu gerçeği ile kanıtların toplanması ve delillere ulaşmanın da kolay olduğu nazara alınarak, şüpheli ya da şüphelilerin örgütsel faaliyetlerini en çok yoğunlaştırdıkları yerin, suçun işlendiği yer olarak kabul edilmesi hukuki bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır." şeklindeki açıklamalar göz önüne alındığında, şüphelinin Kilis İlinde Üniversite öğrencisi olduğu, örgüte ait öğrenci evinde sorumlu ev abisi olarak örgütsel faaliyette bulunduğu, bu şekilde örgütsel faaliyetlerini en çok yoğunlaştırdığı yerin Kilis olduğu nazara alındığında soruşturma konusu yapılan eylemlerin Kilis ilinde meydana geldiği ve suç yerinin de orası olduğu, bu kapsamda, soruşturmanın Kilis Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 22/01/2020 tarihli ve 94660652-105-06-20506-2019-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olup, eylem yoğunluğunun yetkili savcılığın belirlenmesinde tek başına kıstas olamayacağı, şüpheli halen Diyarbakır ilinde ikamet ettiği halde uyuşmazlığı çözen Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın gerekçe kısmında eylem yoğunluğu nazara alınarak Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğu belirtilmesine rağmen hüküm kısmında dosya ile ilgisi bulunmayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine karar verilmek suretiyle kararda çelişki oluşturulduğu gözetildiğinde, kanun yararına bozma istemine dayanan (1) numaralı ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden bu talebin kabulü ile Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12/04/2019 tarihli ve 2019/56 Değişik iş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bozma gerekçesine nazaran (2) numaralı kanun yararına bozma istemi ile ilgili olarak bir karar verilmesine yer olmadığına, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.