Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5349
Karar No: 2010/6139
Karar Tarihi: 31.05.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/5349 Esas 2010/6139 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/5349 E.  ,  2010/6139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarının iptali ve belirlenen yol güzergahının yola terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, kadim yol iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.
    Davalılardan 90 ve 91 sayılı parsellerin maliki ..., iddia edildiği gibi maliki olduğu taşınmazın çap kaydı içerisinde kadim yol olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
    Dosyada yer alan tutanaklardan 90 ve 91 sayılı parseller kadastro tespitlerinin 29.03.1988 tarihinde kesinleştiği ve özel mülkiyete konu yerlerden bulunması sebebiyle davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dava 12.05.2008 tarihinde açılmıştır.
    5841 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesi “bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklini almıştır.
    Somut olayda; çekişme konusu taşınmazların kadastro işlemlerinin 29.03.1988 tarihinde kesinleştiği ve eldeki dava ise on yıl geçtikten sonra 12.05. 2008 tarihinde açıldığına göre davanın hak düşürücü sürenin varlığı gözetilerek reddi yerine istek hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi