Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14401
Karar No: 2016/6704
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14401 Esas 2016/6704 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14401 E.  ,  2016/6704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ...13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.12.2014 tarih ve 2014/631-2014/573 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 31.05.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı asil ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının, davalının Tasfiye Halinde... Kurumu A.Ş."den olan 6.327 Dolar ve 3.888 Euro alacağını temlik aldığını ve alacağın temliki sulh ve feragat sözleşmesinin imzalandığını, davacının sözleşme gereği edimlerinin tamamını yerine getirdiğini, davalının bir başka sözleşme ile yine... Kurumu A.Ş."den olan 42.238,00 Dolar ve 25.939,47 Euro alacağını ... ve Paz. Satış Organizasyonu Ltd. Şti."ye devir ve temlik ettiğini, adı geçen şirketin de buna karşılık ödemeler yapmayı taahhüt ettiğini, davalının icra dosyası ile belirtilen her iki sözleşmeyi de dayanak göstererek 34.000 Dolar ve 21.269 Euro"yu ... Ltd. Şti. ile birlikte davacıdan müştereken ve müteselsilen talep ettiğini, tarafı olmayan ve imzası bulunmayan sözleşmeden dolayı davacıdan alacak talep edilemeyeceğini, davacının imzası bulunan sözleşmeden doğan edimlerini ise yerine getirdiğini ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının %40"tan az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, birbirinden bağımsız iki ayrı sözleşme diye iddia edilen düzenlemenin aynı kişiler tarafından, aynı yerde ve anda yapıldığını, ... Ltd. Şti."nin İhlas"ın bir yan kuruluşu olduğunu, dolayısıyla ..."dan imzasının olmadığı, borçlu olmadığı bir meblağın talep edilmediğini,... Kurumunun uğrattığı mağduriyetten sonra adı geçen şahıslar tarafından da aldatılmış ve ikinci bir kez daha mağdur edilmiş olduğunu, kaldı ki davacı ile imzalanan aynı tarihli bir başka temlikin daha olduğunu, icra mahkemesinde görülen itirazın kaldırılması davasında verilen kararla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafın, davalının Tasfiye Halinde... Kurumu A.Ş."den olan 6.327 Dolar ve 3.888 Euro alacağını temlik aldığı ve "Alacağın Temliki Sulh ve Feragat Sözleşmesi"nin imzalandığı, davacının sözleşme gereği edimlerinin tamamını yerine getirdiği, davalının bir başka sözleşme ile yine... Kurumu A.Ş."den olan 42.238,00 Dolar ve 25.939,47 Euro alacağını ... Organizasyonu Ltd. Şti."ye devir ve temlik ettiği, adı geçen şirketin de buna karşılık ödemeler yapmayı taahhüt ettiği, davalının icra dosyası ile davacının imzasının bulunmadığı taraf olmadığı sözleşmeyi de dayanak göstererek 34.000 Dolar ve 21.269 Euro"yu ... Ltd. Şti. ile birlikte davacıdan müştereken ve müteselsilen talep ettiği, davacının imzası bulunmayan sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesi gereği davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. Ancak temyiz harç ve masraflarının eksik yatırıldığı anlaşılmakla, mahkemece 02/03/2015 tarihli muhtırayla davalı vekiline tebliğden itibaren 7 günlük kesin sürede temyiz nispi harcı ile temyiz giderinin mahkeme veznesine yatırılması, aksi takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağına karar verileceği ihtar edilmiş, işbu ihtarın tebliğine rağmen süresinde eksik harç ve masrafların yatırılmaması sebebiyle mahkemece 04/05/2015 tarihli ek karar ile davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, verilen işbu temyiz talebinin reddine dair ek karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Davacı vekili davalı yanın temyizi üzerine hükmü katılma yoluyla temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya bağlı ise de diğer tarafın temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile temyiz dilekçesinin tebliği ile katılma yoluyla temyiz hakkı doğacağından diğer tarafın sonradan asıl temyiz isteminden vazgeçmesi veya eksik harç ve masrafları yatırması suretiyle temyiz etmemiş sayılması katılma yoluyla temyiz etme hakkını ortana kaldırmayacağından (Hukuk Muhakemeleri Usulü Prof. Dr. Baki Kuru Cilt 5. Syf. 4608 dip not 357/a İst. 2001) davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
    Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesiyle, davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak takibe başlandığından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş olmakla davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün bu yönden bozulmasını istemiştir. Mahkemece, İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca davada kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesi gereği davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞIOY


    1- Dava, menfi tespit ve İİT istemlerine ilişkindir.
    2- Yargılama sonucunda menfi tespit isteminin kabulüne, İİT isteminin reddine karar verilmiştir.
    3- Mahkeme kararı davalı tarafça, temyiz harç ve giderleri yatırılmaksızın temyiz edilmiş, davacı tarafça ise katılma yoluyla temyiz edilmiştir. Davalı tarafa çıkartılan ve verilen 7 günlük muhtıra süresine rağmen davalı taraf gerekli harç ve giderleri yatırmadığı için temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
    4- 1086 S. HUMK Madde 433/2 - (26.09.2004 T. ve 5236 S. K. öncesi) da yer alan “… Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir” şeklindeki düzenleme ile başlangıçta temyiz edilmeyen/edilemeyen kararların, karşı tarafın kararı temyiz etmesi halinde, temyize cevap dilekçesi ile birlikte sonradan temyizi mümkün kabul edilmiştir. Nitekim öğretide ve uygulamada da, katılma yoluyla temyiz isteminin, asıl temyiz istemine sıkı sıkıya tabi olduğu, asıl temyiz edenin temyiz isteminin mesmu olmadığı (sözgelimi, süresinden sonra temyizde olduğu gibi) durumlarda, karşı tarafın bu temyize katılmasının da mümkün olmadığı ifade edilmiştir (B. Kuru, C.5, s. 4610-4611, HGK 05.11.1997 T. ve 6/712-884, 19.HD 11.02.2000 T. ve 7403/873).
    5- 6100 S. HMK m. 366 yollamasıyla, HMK m. 348 uyarınca da katılma yoluyla temyiz müessesesi kabul edilmiş, ancak asıl temyiz eden tarafın temyiz talebinden feragati veya temyiz talebinin reddi halinde, katılma yoluyla temyiz başvurusunun da işin esasına girilmeden reddine karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Her ne kadar HMK’nın geçici m. 3 uyarınca, HMK m. 348, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçirildiği tarihten sonra uygulanacak olsa bile, HMK 348 deki düzenlemenin yorum yoluyla bu günkü pozitif hukukta da uygulanmasına bir engel bulunmamaktadır.
    6- Somut olayda da, davacı tarafın temyiz isteminin, gerekli harç ve giderler yatırılmadığı için reddedilmiş olması karşısında, ortada mesmu bir temyiz dilekçesi bulunmadığından ve davalı tarafın olmayan temyize katılma yoluyla temyiz isteminde bulunması mümkün olmadığından, davalı tarafın temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek temyiz incelemesi yapılması ve sonuçta ilkderece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmesini usul ve yasaya aykırı bulduğumdan Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi