Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12759
Karar No: 2016/6702
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12759 Esas 2016/6702 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/12759 E.  ,  2016/6702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/06/2015 tarih ve 2014/651-2015/462 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.06.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, 08.11.2009 tarihinde davacı ...’nın ... Tren İstasyonu"nda trenle peron arasına düşerek yaralandığını, kolunun koptuğunu, davacının kaza tarihinde ... Endüstri Meslek Lisesi elektrik bölümü öğrencisi olduğunu, kazanın gerçekleştiği istasyonun standartlara uygun olmadığını, peron yüksekliği ile tren biniş kapıları arasındaki kot farkının fazla olması nedeniyle davacının peron ile tren arasına sıkıştığını, davalı işletmenin hizmet ve güvenlik gereklerine uygun davranmadığını ileri sürerek; asıl davada fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere tedavi ve protez masrafları için 1.000’er TL, sürekli sakatlığı nedeniyle oluşacak zarar için 8.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen davada yaşanan kaza nedeniyle davacılar ... ve ... lehine 50"şer bin TL"den toplam 100.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Islah dilekçesiyle de asıl davada iş gücü kaybı için 241.862,75 TL’nin tedavi gideri için 450 TL’nin ve protez gideri için 21.335,21 TL nin olay tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kazada davacı ..."in ağır kusur ve ihmali bulunduğunu, davalı idarenin herhangi bir kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen dava yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile toplam 243.718,43 TL maddi tazminatın 08.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat istemi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin ise aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen dava, davalı ..."ye ait trende meydana gelen kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, asıl davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak tedavi ve protez masrafları için 1.000’er TL, sürekli sakatlık nedeniyle oluşacak zarar için 8.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş; asıl davada davacı vekili tarafından yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile aynı nedene dayalı olarak iş gücü kaybı için 241.862,75 TL’nin, tedavi gideri için 450 TL’nin, protez gideri için 21.335,21 TL nin tahsili, ayrıca 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi de istenilmiştir. Mahkemece, ıslahla amaçlanan hususun dava konusu edilen konularda davanın genişletilmesi veya değiştirilmesi olduğu, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, bu yönüyle asıl dava dilekçesinde yer almayan manevi tazminat talebinin ıslah suretiyle davaya ithal edilmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle manevi tazminat istemi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Islah tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK.nın 176. maddesinde “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” hükmü düzenlenmiş olup yasal düzenlemelere göre asıl davada davacının davasını tamamen ıslah ederek yeni bir dava dilekçesi vermesi mümkün olduğu gibi, kısmi ıslah ile talep sonucunu artırması da mümkündür. Bu suretle, mahkemece asıl davada davacının ıslah isteminin usule uygun olduğu ilke olarak kabul edilip, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ıslah ile yapılan manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle asıl davada davacı olan ... yararına bozulması gerekmiştir.
    3-Birleşen davada davacılar ... ve ... yaşanan kaza nedeniyle oğullarının malulliyeti nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuşlar, mahkemece, olay tarihinde yürürlükte olan ve somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 48. maddesi uyarınca hakimin cismani zarara uğrayan kimseye veya adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi tazminat adı altında tazminata hükmedebileceği, cismani zarara uğrayan kişiye manevi tazminat verilebileceği, yansıma yolu ile anne ve baba lehine manevi tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılarak anne ve baba olan davacıların manevi tazminat istemleri reddedilmiştir. Oysa, anne ve baba olan davacıların müşterek çocuklarının ... Tren İstasyonunda trenle peron arasına düşerek kolunun koptuğu, doktor raporları ve ... Kurumu raporunda belirtilen şekilde yaralandığı dosya kapsamıyla sabit olup, çocuklarının % 66 oranında malul kalacak şekilde yaralanmasından davacı anne ve babanın üzüntü duyacağı hayatın olağan koşulları gereği olup, manevi tazminat için mahkeme kararında öngürülen koşulların varlığı aranmaz, bu itibarla sözkonusu yaralanmalar nedeniyle birleşen davada davacıların manevi tazminat isteme koşullarının doğrudan oluştuğunun mahkemece ilke olarak kabulü ile sonucuna göre bir karar vermek gerekirken somut olaya uygun olmayan yazılı gerekçelerle anne baba olan davacıların manevi tazminat istemlerinin reddedilmesi doğru bulunmamış; kararın bu nedenle birleşen davada davacılar ... ve ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle asıl davada davacı olan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün asıl davada davacı olan ... yararına, (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle birleşen davada davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün birleşen davada davacılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 12.485,41 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi