16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/124 Karar No: 2016/2193 Karar Tarihi: 03.03.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/124 Esas 2016/2193 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/124 E. , 2016/2193 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVALILAR : HAZİNE, ... VE MÜŞTEREKLERİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 105 ada 10, 13, 23 ve 25 parsel sayılı 12.605.45, 6.877.54, 27.910,73 ve 11.620,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların kadastro tutanak ve ekleri Kadastro Komisyonunca, taraflarca aynı kuvvet ve mahiyette tapu kayıtları ibraz edildiğinden malik tespiti için 3402 sayılı Kanun"un 10. maddesine göre Kadastro Mahkemesine ayrı ayrı devredilmiştir. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 105 ada 10 ve 13 sayılı parsellerin ... aynı ada 25 sayılı parselin ... aynı ada 23 sayılı parselin ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konusu 105 ada 10, 13 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu parseller yönünden ONANMASINA, 2- Dava konusu 105 ada 25 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince, çekişmeli taşınmaz Hazinenin dayandığı 15.10.1951 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı ile ..."un dayandığı 24.04.2002 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığının tespiti üzerine komisyon tarafından malik hanesi açık bırakılmak suretiyle Mahkemeye devredilmiştir. Mahkemece, 18.01.1954 tarih ve 67 sıra numaralı sicilden gelen 24.04.2002 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının ... yönünden kuvvetli delil olduğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiştir. Ne var ki, 1954 yılında Hazinenin taraf olmadığı tescil ilamı ile oluştuğu anlaşılan bu tapu kaydının üç hududu Hazine okumakta olup, tescil davası hasımsız olduğundan Hazine aleyhine kesin hüküm oluşturmamaktadır. Öte yandan çekişmeli taşınmazın komşu taşınmazlarla birlikte Hazinenin dayanağı 15.10.1951 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı mahkemece toplanan delillerle sabittir. Kural olarak çifte tapu kaydının varlığı halinde doğru temele dayanan eski tapu kaydına değer verilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, Hazinenin önceki tarihli olan kaydına değer vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.