11. Hukuk Dairesi 2015/15655 E. , 2016/6700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/02/2015 tarih ve 2014/855-2015/57 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.06.2016 günü hazır bulunan davacı asil ... vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı tarafından; 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarında olağan genel kurul toplantıları yapılmadan kötü niyetli olarak 09/01/2014 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına karar verildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının şirket sermayesinin 200.000 TL"den 1.000.000 TL"ye çıkarılmasına yönelik yapıldığını, bu kararın tek amacının şirket uhdesinde bulunan taşınmazdaki küçük hissedarların hisselerini daha da küçülterek ellerinden almak olduğunu, sermaye artış kararının hiçbir geçerli dayanağının bulunmadığını, davacıların karara itiraz ettiğini, davalı şirketin hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, davalı şirketin 09/01/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirket tarafından planlanan projenin hayata geçirebilmesi, davalı şirketin finansman ihtiyacının karşılanması için davalı şirketin sermaye artırımına gitmesinin zorunlu olduğunu, davalı şirketin nakit parasının bulunmadığını bu nedenle şirketin iş yapamaz halde geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; usulüne uygun muhalefet şerhi verilmediğinden kanunda öngörülen dava açabilme şartının bulunmadığı, görüşmeler sırasındaki peşin muhalefet usulüne uygun bir muhalefet olmadığından dava hakkı vermediği, toplantı ve karar yeter sayısının sağlandığı, sermaye artırımına ilişkin dava konusu kararın emredici kanun hükümlerine aykırı olmadığı, bir an için davacıların dava açma hakkının doğduğu kabul edilse bile, sermaye artırımının şirketin güçlendirilmesine, sermayesinin korunmasına ve amacının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalı anonim şirketin 09/01/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artışına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu toplantı gündeminin 3. maddesi ile şirket sermayesinin 200.000,00 TL"den 1.000.000,00 TL"ye çıkartılmasına, yapılan görüşmeler sonucunda 90.000 adet red oyuna karşılık, 387.500 adet kabul oyu ve oy çokluğuyla karar verildiği, davacılar ..., ... ve ..."yı temsilen toplantıya katılan ... ile toplantıya asaleten katılan diğer davacı ..."ın sermaye artışına ilişkin dava konusu gündem maddesinin görüşülmesi sırasında sermaye artışına yönelik itirazlarını ileri sürdüğü, oylamadan sonra tutanağın altına isim ve imzaların bulunduğu kısma “itiraz şerhi koyan”, “itiraz şerhi koyanlar” ibarelerinin yazılarak ilgililerce tutanağın imzalandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu olağanüstü genel kurulda alınan sermaye arttırımına ilişkin gündem maddesinin oylanmasından hemen sonra muhalefet şerhi bildirilmemişse de tutanağın imzalanmasından önce itiraz edildiği bildirilen şerhlerin verildiği, böylece usulüne uygun muhalefet şerhinin olduğu, dava şartının bulunduğu kabul edilerek, bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun muhalefet şerhi verilmediğinden kanunda öngörülen dava açabilme şartının bulunmadığı, görüşmeler sırasındaki peşin muhalefet usulüne uygun bir muhalefet olmadığından dava hakkı vermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, mahkemece bir an için davacıların dava açma hakkının doğduğu kabul edilse bile, sermaye artırımının şirketin güçlendirilmesine, sermayesinin korunmasına ve amacının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu gerekçesine yer verilmişse de, davalı şirkettin dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısından önce de sermaye artırımına gittiği, görülen genel kurul kararlarının iptaline yönelik davaların bulunduğu anlaşıldığından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 456/1. maddesinde yer alan “İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.” hükmü uyarınca bir değerlendirme yapılmadığı gibi, ifade edilen gerekçede yer alan sonuca hangi delilerle ulaşıldığı açıklanmamış, dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında yer alan sermaye arttırımına ilişkin kararın iptali şartları yeterince incelenmemiştir. Bu suretle iptali istenen kararın, kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı hususunda taraf delilleri toplanıp, şirket kayıt ve defterleri de nazara alınarak bilirkişi incelenmesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle dahi davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.