Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın mağdur ... adına resimli giriş istek kaydı, Silivri 3. Noterliğince onaylı İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından verilen diploma, öz geçmiş ve odaya kaydolma istediğini belirten el yazılı iki adet dilekçeyle başvurusu üzerine ..."na 24/12/2008 tarihinde 10320 sicil numarası ile kaydının yapıldığı, 18/09/2011 tarihinde üye bilgileri güncellenirken, ... TC kimlik numarası ile yapılan iki adet kaydın bulunduğu, aynı TC kimlik numarasına sahip olan diğer kişinin adının da ... olduğu, ..."in dosyası ile sanığın sahte belgeler ile İstanbul Eczacı Odasına sunmuş olduğu dosya birlikte incelendiğinde sanığın gerçek eczacı mağdur ..."in kimlik ve diplomasını kullandığının saptandığı, bu şekilde sanığın sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Dosya icerisinde sahteliği iddia olunan Silivri 3. Noterliği"nce onaylı İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından verilen diplomanın fotokopisinin bulunduğu, bilirkişi incelemesinin fotoğraf ve imzaların mağdura ait olup olmadığının tayin ve tespiti bakımından yapıldığı, mahkeme tarafından sahte belgelerin iğfal kabiliyeti yönünden gözlem yapılmadığı ve aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde açıklanıp tartışılmadığı anlaşılmakla; gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından; diplomanın aslının ya da onaylı suretinin bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunması halinde iğfal kabiliyeti açısından incelemenin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi, 2-Sanığın mağdur ... adına kayıt yaptırdıktan sonra herhangi bir eczane açmadığı sadece T.E.B. 1. Bölge İstanbul Eczacı Odasından Bulgaristan Konsolosluğuna verilmek üzere odaya kayıtlı üye olduğuna dair 06/02/2009 tarihli yazı aldığı, kurumun sanığın eylemi nedeniyle oluşan bir zararının bulunmadığı ve sanık tarafından kamu zararına elde edilen haksız bir menfaatin de söz konusu olmadığı ayrıca denetim imkanının da ortadan kalkmadığı anlaşıldığından; nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.