Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Aşamalarda yüklenen suçu kabul etmeyen sanık ..."ın savunmalarının aksine, yüklenen suçu işlediğini gösterir, emniyette müdafii hazır bulunmaksızın alınan ifadesi ile görgüye dayalı bilgisi bulunmayan hakkında beraat kararı verilen sanık ..."nin soyut iddiadan ibaret ve suç atma niteliğinde kalan anlatımı dışında sanık ..."ın hükümlülüğüne yeterli, yasal ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden anılan suçtan beraati yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesi, 2- Katılanlar, tanık beyanları, sanık savunmaları ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ..."nin hırsızlık suçundan mahkumiyeti yerine yazılı biçimde beraatine karar verilmesi, Kabule göre de; 3- Karı koca olan katılanların 02.12.2012 günü saat 20:30 sıralarında evlerinin önüne park ettikleri elektrikli bisikletlerinin ertesi gün olan 03.12.2012 sabah saat 06:30"da çalındığını anlamaları dikkate alınarak hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık ... hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması, 4- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.