MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 158/1-d, 35, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ..."ın 10 yıldır İsviçre"de yaşadığı, katılan ile annesi ..."ın Halk Bankası Kurtuluş Şubesi"nde müşterek hesapta toplam 175.897.78 TL paranın bulunduğu, bu hesapların son işlem tarihinden itibaren 10 yıl içinde işlem görmediğinden Bankacılık Yasasının 62. maddesi gereğince hazineye irat kaydından önce internet sitesinde ilan ve duyuru yapıldığı, sanık ..."in Halk Bankası internet sitesindeki ilandan paranın hazineye intikal edeceğini öğrenip bu parayı icra yoluyla almayı tasarlayarak katılan ..."ı tanımadığı ve aralarında alacak - borç ilişkisi olmadığı halde kendisinin ..."tan sözleşmeye dayalı alacaklı olduğu iddiasıyla ihtarname gönderip bu ihtarnameyi dayanak olarak göstererek avukatı vasıtasıyla İstanbul 11. İcra Müdürlüğü"nün 2007/6366 esas sayılı dosyasıyla 145.500 TL"lik ilamsız takipte bulunduğu, sanığın borçlu Heman adına katılanın aslında hiç oturmadığı bir adrese ödeme emri gönderttiği, bu adreste 04/04/2007 günü aynı çatı altında katılanın gerçekte olmayan amcasının oğlu ... imzasına ödeme emri tebliğ ettirilip takip kesinleştirilerek Halk Bankası Kurtuluş Şubesi"ndeki hesaplara haciz ihbarnamesi gönderildiği, katılan ..."nın haciz ihbarnamesi üzerine yaptığı araştırmada katılan ..."ın yurtdışında yaşadığı ve Keçiören adresinin gerçek olmadığını tespit edilerek 18/04/2007 tarihinde suç ihbarında bulunulduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğini işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-son fıkrasında hapis cezası yanında adli para cezası da öngörüldüğü halde, hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin savunma hakkının kısıtlandığına, sübuta ve eksik incelemeyle hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.