(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29520 E. , 2020/6120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı asıl işveren ... Yem Besicilik A.Ş.ye ait işyerinde değişen alt işveren şirketler bünyesinde güvenlik elemanı olarak 01.04.2009 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, davalı alt işveren ... Güvenlik AŞ.’nin yıllık izinlerini kullandırmadığı gibi izin parasını da ödemediğini, bu nedenle 03.02.2015 tarihli ihtarnameyi keşide ederek haklı sebeple iş aktini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili; davacının iş akdinin 04.02.2015 tarihinde kendi istifası ile sona erdiğini, davacı yıllık izinlerinin kendisine kullandırılmadığı iddiasında olsa da dosyaya sunulu belgelerden de görüleceği gibi davacıya yıllık izinlerinin tam ve gereği gibi kullandırılmış olduğunu, davacının kullanmadığı yıllık izinlerin de bir sonraki maaş döneminde hesabına yatırıldığının son ay ücret bordrosunda görüldüğünü, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Yem Besicilik A.Ş.’nin vekili,davacının bakiye 42 günlük izin ücretinin 2015 yılı Şubat ayı bordrosuna yansıtılarak ödendiğini dolayısıyla davacının iş akdi feshinin haklı olmadığını, esasen davacının iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca devamsızlık sebebiyle haklı nedenle feshedilmiş olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre ;davacının fesih tarihine kadar kullandırılmayan yıllık izin hakkının bulunduğu, yıllık izin hakkının kullandırılmaması ve ücretinin ödenmemesine dayalı olarak davacının iş akdini haklı nedenle feshetmiş olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin ve 13 günlük yıllık izin ücretinin kabulüne, karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık,iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 53. maddesinde, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verileceği düzenlenmiştir.
Yıllık iznin hangi tarihlerde kullandırılacağı işverenin yönetim hakkı kapsamında olmakla birlikte, talep hakkının doğduğu yıl içerisinde, izin hakkının kullandırılması gerekir. Ancak, yıllık ücretli iznin kullandırılmamasının haklı fesih sebebi oluşturabilmesi için; talep edildiği halde gerekçesiz olarak izin kullandırılmaması gereklidir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde; davalı alt işveren şirket tarafından davacıya yıllık izin hakkının kullandırılmaması ve yanı sıra yıllık izin ücretinin de ödememesi nedeniyle 03.02.2015 tarihli noter ihtarı ile haklı sebeple iş aktinin feshedildiği iddia edilmiştir. Mahkemece; davacının yıllık izinlerinin kullandırılmaması ve ücretinin de ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatına ve 13 günlük yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı tarafından 03.02.2015 tarihinde davalı alt işveren şirkete gönderilen fesih ihtarnamesinde; ‘01 Nisan 2009 tarihinden itibaren şirket bünyesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin günlük 8 (sekiz) saat olması gerekirken, 12 (oniki) saat olduğunu, haftalık ve yıllık izinlerini kullanmadığını, fazla çalışma,hafta tatili ve yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini belirterek, iş akdini haklı nedenle feshettiğini’ bildirdiği anlaşılmaktadır.
Davalı alt işveren tarafından 06.02.2015 tarihli olarak gönderilen cevabi ihtarnamede ise: ‘davacı işçinin iddialarının aksine yapmış olduğu fazla mesailerin karşılığının bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödenmiş olduğu, haftalık izinlerinin kullandırıldığı kullandırılmayan hafta tatili ücretlerinin de bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiği, kullanılmayan yıllık izin hakkına ilişkin olarak ise bir sonraki maaş döneminde banka hesabına yatırılacağı ”bildirilmiştir.
Davacı, 08.05.2015 tarihinde açmış olduğu alacak davasında davalının 06.02.2015 tarihli ihtarnamesine atıfta bulunarak; davalının yıllık izin ücretini ödemediğini cevabi ihtarnamesinde kabul ettiğini, buna göre iş akdini haklı sebebe dayalı şekilde feshetmiş olduğunun açıkça anlaşıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
Ne var ki; davacı, fesih öncesinde yıllık izin hakkının kullandırılması hususunda davalı işverene başvuruda bulunduğunu ve bu talebin işverence reddedildiğini ispatlayamadığı gibi, davacının fesih ihtarnamesinde ödenmediği iddiasıyla bahsi geçen fazla çalışma, hafta tatili gibi diğer ücret alacaklarını dava konusu yapmadığından,fesih nedeni olarak tartışılıp değerlendirilmeleri imkanı da bulunmamaktadır. Buna göre ise, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda,davacının işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı istemi yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
2-Davacının yıllık izin ücret alacağı bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
Somut olayda; Mahkemece; davacının davalı işyerinde 5 tam yıl çalışarak 70 gün yıllık izin hakkına sahip olduğu, 57 günlük izin hakkının kullandırıldığı ve ücretlerinin ödendiği, ancak bakiye 13 günlük izin hakkının kullandırdığının yada ücretinin ödediğinin davalı işveren tarafça delillendirilmediği gerekçesiyle yıllık izin ücret alacağına hükmedilmiş ise de; davalı asıl işveren vekilince davacıya yıllık izin hakkını kullanıp kullanmadığı hususunda yemin teklif edilmiş olup, davacı yemin teklifini kabul ederek, çalışma dönemi itibariyle 2 yıllık çalışmaya ilişkin hak ettiği izinlerini kullandığına, bakiye 55 günlük yıllık hakkını kullanmadığına ve ücretinin de ödenmediğine ilişkin yemin etmiştir. Davacının yıllık izin ücreti olarak brüt 1.687,00-TL tahakkuk bulunan 2015 Şubat ayına ilişkin hesap pusulası mevcut olup, meblağın 27.02.2015 tarihinde banka kanalı ile işçiye ödenmiş olduğu, davacının son temel brüt ücreti 1.205,00 TL olduğu anlaşılmakla (1.205,00 TL/30*42=1.687,00 TL )42 günlük izin ücretine tekabül ettiği tespit edilmektedir.
Saptanan mevcut duruma göre; davacının 2 yıllık çalışmasına ilişkin hak ettiği yıllık iznini kullandığı beyanı karşısında (14x2=28) 28 gün yıllık izin hakkını kullandığının kabulünün gerektiği, 5 tam yıl olan hizmeti nedeniyle 70 gün olan toplam izin hakkına göre (70-28=42 ) 42 gün olan bakiye yıllık izin hakkına ilişkin ücret tutarının ise dava tarihinden önce 27.02.2015 tarihinde davacının banka hesabına ödendiği, bu durum karşısında davacının davanın açılma tarihi itibariyle yıllık izin ücret alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, yıllık izin ücret alacağının reddi yerine yazılı şekilde verilen karar isabetsiz bulunup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.