Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18954
Karar No: 2017/1966
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18954 Esas 2017/1966 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/18954 E.  ,  2017/1966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı tarafından trafik sigortalı, davalıya ait aracın karıştığı kazada, karşı araç sürücüsünün uğradığı zarar nedeniyle 81.461,00 TL. tazminat ödediklerini, kazada asli kusurlu olan davalı sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle davalıya rücu haklarının bulunduğunu, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın %20"si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının ödeme yaptığı... adlı karşı sürücünün maluliyet oranı konusunda ihtilaf bulunduğunu, bu hususa ilişkin olarak ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/234 E.- 2013/331 K. sayılı dosyasında verilen kararın temyiz edildiğini, anılan dosyada 3. kişi için % 24 ve % 74 şeklinde maluliyet raporları olduğunu, bu davadaki maluliyet oranı üzerinden hesap yapan davacının, ihtilaflı maluliyet oranına göre yaptığı ödemeyi davalıya rücu edemeyeceğini, anılan dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile ... 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1913 sayılı dosyasında, davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına; alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, rücuya konu alacak miktarının ihtilaflı olup likit olmayışı nedeniyle, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı taraf, davalının takibe itirazının iptaliyle birlikte, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasını da talep etmiş; mahkeme tarafından bu talep reddedilerek, talebin reddi nedeniyle de davalı taraf yararına 1.079,36 TL. vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacı tarafça talep edilen icra inkar tazminatı, bağımsız varlığı olan bir alacak olmayıp, alacağın fer"i niteliğinde olduğundan, bu talebin reddi nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından, kararın davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    3-Dava, davalının trafik sigortacısı olan davacının, zarar gören 3. kişiye ödediği bedelin, KTK"nun 95/2. maddesi ve ..."nın B.4-b maddesi gereği, sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Trafik sigortacısı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4 maddesi gereğince, tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Araç maliki ve sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince, sürücünün ağır kusuru, yeterli ehliyete sahip olmaması veya alkollü olması sonucu zarara neden olunması hallerinde, sigortacının kendi akidine rücu hakkı bulunmaktadır.
    Davacının ödemesinin temelini oluşturan, 3. kişinin yaralanmasının mahiyeti ve bunun yol açtığı maluliyet oranının belirlenmesi için alınacak raporda; maluliyet oranı tespitinin, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat ile belirlenen usul ve esaslara uygun olması, zarar görenin maluliyet oranının net biçimde saptanmış olması gerekir. Zira, araç işleteni sigortalısına düşen hukuki sorumluluğu üstlenen trafik sigortacısının, sigortalısına rücu hakkının bulunduğu durumda, onun haklarını koruyacak biçimde hareket etmesi ve gerçek zarar miktarı kadar ödeme yapması gerekir.
    Davalının maliki olduğu aracın yaptığı kazada maluliyete uğrayan, dava dışı ... tarafından sunulan maluliyet raporuna göre, davacının aktüerya raporu alarak bu kişiye ödeme yaptığı görülmektedir. Davacı, 3. kişiye ödeme yaparken, bu kişinin %74 oranında maluliyeti oluştuğu yönündeki rapora göre, tazminat hesaplamasıyla ödeme yapmış ise de; zarar görenin, eldeki davanın davalısı ile araç sürücüsüne karşı açtığı, ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/234 Esas sayılı dosyasında, kazada yaralanan..."in maluliyeti konusunda düzenlenen iki ayrı rapordaki oranlar arasında fahiş fark olduğundan, %74 maluliyet oranı üzerinden tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek, mahkeme kararının bozulduğu görülmektedir. Davalı taraf da, 3. kişinin maluliyet oranının ihtilaflı olması
    nedeniyle, maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davanın tüm aşamalarında savunulmuştur.
    Bu durumda mahkemece, davacının ödeme yaptığı 3. kişinin maluliyet oranının tespitinin yapıldığı, ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/234 Esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi, o davada maluliyet oranının kesin biçimde saptanmasından sonra, 3. kişinin hak kazanabileceği gerçek zarar miktarı kadar, davacı sigortacının davalıya rücu hakkını kullanabileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi