17. Hukuk Dairesi 2014/19050 E. , 2017/1960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu ticari minibüsün yaptığı tek taraflı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının elinde hareket kısıtlılığı oluşacak biçimde işgücü kaybına uğradığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL. maddi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 26.02.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 39.518,96 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, araçtaki rot kırılması sonucu meydana gelen kazada oluşan zarardan, davalının sorumluluğu bulunmadığını, trafik sigortasını yaptıkları aracın ticari taşıma işinde kullanılması nedeniyle, davacının talebini karayolu yolcu taşımacılığı sorumluluk sigortacısına yöneltmesi gerektiğini, bu sigorta limitini aşan zarardan davalının sorumlu tutulabileceğini, maluliyet oranının ATK"dan alınacak raporla saptanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 37.434,29 TL. meslekte kazanma gücü kaybı tazminatı ve 2.084,67 TL. geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 39.518,96 TL. maddi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, sigortalı aracındaki rot kırılması şeklinde ortaya çıkan teknik arızanın kazada etken olmasının, araç işletenin sorumluluğunu ortadan kaldıran mücbir sebep olmayışı nedeniyle, işletenin ve işletenin sorumluluğunu teminat altına alan davalı sigortacının zarardan
sorumlu olduğunun kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan, Adli Tıp uzmanı bilirkişinin 14.02.2014 tarihli raporu mahkemece benimsenmiş olup bu raporda, davacının %17 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda, yukarıda ifade olunan ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden ya da Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.