10. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/17361 Karar No: 2010/274 Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/17361 Esas 2010/274 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2009/17361 E. , 2010/274 K.
"İçtihat Metni"
...... Dava, çocuktan bağlanan gelir ile eş ve çocuktan bağlanan aylıklardan yüksek olanının ödenmesi gerektiğinin tespiti ile fuzulen ödendiği iddia edilen 3.904.138.218 liranın tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, yapılan yargılama süreci sonunda yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hâkimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Kısa kararda “506 sayılı Yasanın 92. maddesi gereğince 01.02.2003 tarihi itibariyle birleşen aylıklardan kocadan bağlanan aylığın fazla olması sebebiyle bunun tam olarak ödenmesine. Çocuktan bağlanan aylık ve gelirin ise yarısının ödenmesine.” şeklinde hüküm tesis edilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) no’lu bendinde kısa karar aynen tekrar edildikten sonra ve devamında “istirdat isteminin 1.952,07 TL yönünden kısmen kabulüne” biçiminde hüküm eklenmesi, (2) no’lu bentte ise “Davacıy.............osyalarından 17.08.2003-16.05.2004 döneminde yersiz ödenen aylıklar sebebiyle almakta olduğu ölüm aylığının tümden kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacıya tahakkuk ettirilen 3.904.138.-TL"den 1/2 oranında Kurumun davacıya ödemesi gereken miktar olduğundan, 1.952,07 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” biçiminde hüküm kurulması nedeniyle son oturumda tefhim edilen kısa kararın gerekçeli karara aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, konuyla ilgili 10.04.1992 günlü v....sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
./.. -2-
O halde, davacı ile davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 19.01.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.