12. Ceza Dairesi 2015/10263 E. , 2016/3390 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2.500 TL maddi, 2.680 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 34. maddesinin 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir.” Aynı Kanunun 231. maddenin ikinci fıkrasında, “Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir.” Üçüncü fıkrada “Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hal varsa bu da bildirilir.” amir hükmü yer almaktadır. Kanunun 232/6. maddesinde ise; “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Yasal düzenlemelere bakıldığında; gerek yüze karşı gerekse yoklukta verilen hükümlerde yasa yolunun, süresinin, merciin ve şeklinin belirtilmesi ve bu hususların karara yazılması zorunlu kılınmıştır. Somut olayda tazminat talebinin dayanağı olan... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2012 tarih, 2010/624 esas, 2012/999 karar sayılı beraat hükmünde, sanığa (davacıya) tazminat talep etme hakkı hatırlatılmış ise de, hüküm fıkrasında tazminat hakkına ilişkin kanun yolu, süresi, kanun yoluna başvuru şekli ve başvurunun hangi makama yapılacağının yasal düzenlemelere uygun şekilde gösterilmemiş olması ve davacının vekili aracılığıyla 15/05/2013 tarihinde dava dilekçesi vererek beraat hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal bir yıllık hak düşürücü sürede dava açtığının anlaşılması nedeniyle, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tutuklandığı tarihte sabit gelir getiren bir işi bulunmayan ve maddi tazminata esas teşkil edebilecek gelir kaybına ilişkin belge ibraz etmediği anlaşılan davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden ve gerekçeleri gösterilip denetim olanağı sağlanmadan yazılı şekilde dava dilekçesinde talep edilen miktarın tamamının hüküm altına alınması suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinde davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ""1.291,32"" TL"ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.