21. Hukuk Dairesi 2018/2214 E. , 2019/1768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
A)Davacı İstemi:
Dava, davacının davalı ... Kız Kuran Kursu"na ait işyerinde 01/10/1997 -12/10/2010 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a bildirilmeyen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalılar Cevabı:
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan dilekçe ile hak düşürücü sürenin davada söz konusu olduğu, iddianın yöntemince ortaya konulması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı ... vekili tarafından sunulan dilekçe ile hizmet akdinin varlığı için gerekli olan koşulların oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir .
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, “davanın kabulüne,” şeklinde karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusu süresinde olmadığından yerel Mahkemece alınan 01/03/2017 tarihli ek karar ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile davalı Vakfın hayır ve bağışlarla din eğitimine yönelik faaliyet gösterdiği, davacının imzasını taşıyan 04/10/2002, 11/11/2003, 01/11/2004 tarihli dilekçelerle Kur"an Kursunda gönüllü olarak çalıştığını belirttiği, davacı ile davalı arasında hizmet akdi bulunmadığı, davacının 01/04/2006-19/10/2010 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup sigortalılığın tekliği ilkesinin geçerli olduğu belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince yerel Mahkeme kararı ve 01/03/2017 tarihli ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle;
“Davalıların istinaf taleplerinin reddine,” karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Davalı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından sunulan dilekçeler ile mevcut itirazlar yinelenmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/09/1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı adına 12/10/2010-31/05/2011, 01/01/2011-31/08/2011, 01/10/2011-31/05/2012, 01/07/2012- 27/07/2012 tarihleri arasında davalı işyeri tarafından Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davacının 01/04/2006-19/10/2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, davalı işyerinin 12/10/2010 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olduğu, davacının Kaymakamlığa hitaben sunulan ve Kur"an Kursunda gönüllü olarak çalışmak isteğini belirten 04/10/2002, 11/11/2003, 01/11/2004 tarihli dilekçelerinin dosyaya sunulduğu, yargılama esnasında duruşmalarda kamu tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının ... çalışanı olması nedeniyle vakıf defter ve kayıtları incelenerek sonuca gidilmesi gerekmektedir.
Yapılacak iş, öncelikle davalı ... nezdindeki dönem bordroları, ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, Vakfın davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının dönem bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belge bulunması halinde diğer yazılı belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve davalı Vakıf nezdinde davacı sigortalının çalışmalarına ilişkin herhangi bir kayıt içeren belgelerin bulunmamasının haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise (arşiv sisteminin düzensiz tutulmasından dolayı ücret bordrolarının sunulmamasından veya sel baskını, deprem, yangın nedeniyle ücret bordrolarının gönderilmemesi gibi) bu takdirde duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarına itibar etmek ve hizmet tespiti davalarının niteliği gereği re"sen delil araştırması ilkesi de gözetilerek çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden şüpheye yer vermeyecek şekilde olabildiğince tüm delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesi"nce hatalı değerlendirme sonucu davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, itemyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılması, lk derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
H)Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.