
Esas No: 2015/8924
Karar No: 2016/7837
Karar Tarihi: 16.06.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8924 Esas 2016/7837 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 35/2, 62, 52, 53. maddelerine göre 1 yıl 3 ay hapis, 2.500 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, katılanı dolandırmak hususunda fikir ve eylem birliği içinde kurguladıkları plan dahilinde sanık ..."in katılanın şirketini arayıp kendisini .... Şirketler Grubundan .... olarak tanıttığı ve çeşitli ebatlarda alüminyum levhalara ihtiyacı olduğunu bildirdiği, ancak katılanın, sanık ..."ın telefondaki sesini tanıdığı ve kendisini evvelce dolandıran kişi olduğunu anladığı, onu yakalatmak için fiyat hususunda konuşup, anlaştıkları, 06/06/2008 tarihinde sanık ..."ın .... plakalı kamyonu kiralayıp bu araçla ürünleri almaya ortağı sanık ..."i gönderdiği, sanık ..."in ürünleri almaya gittiğinde... Şirketler Grubundan geldiklerini, ürünlerini alacaklarını söylediği, katılanın bu şirketin adresini ve vergi numarasını sanık ..."den sorduğu, sanık ..."in verdiği adres ve bilgilerin bilgisayarda kontrol edildiğinde tutmaması üzerine, katılanın, sanıkların kendisini dolandırmaya çalıştıklarından emin olduğu sanık ..."den kendisini... olarak tanıtan kişinin ismini sorduğu, sanık..."ın diğer sanığın ... olduğunu söylemesi üzerine, katılanın polise haber verdiği ve böylece sanık ..."in orada yakalandığı anlaşıldığından dolandırıcılığa teşebbüs suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımdaki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA 16.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.