23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2932 Karar No: 2020/3563 Karar Tarihi: 11.11.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2932 Esas 2020/3563 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/2932 E. , 2020/3563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki hizmet alım akdine ilişkin menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında Sistem Kullanım Anlaşması ve bağlantı anlaşması bulunduğunu, davalı tarafından 0cak-2014 dönemine ait ceza faturası düzenlendiğini, taraflar arasındaki bağlantı anlaşması gereğince yazılı bir uyarı yapılıp ihlalin ortadan kaldırılması için süre verilmeden fatura düzenlenemeyeceğini ileri sürerek fatura alacağının zamanaşımına uğradığını, bağlantı sözleşmesi gereğince borçlu olmadıklarının tespitini aksi takdirde fahiş fatura bedelinin indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 07.06.2012 tarihli revize sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesinde uyarı koşulunun bulunmadığını, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre ceza faturasının 07.06.2012 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu döneme ait olduğu, sözleşmenin 9. maddesinde uyarı şartının bulunmadığı, ceza faturasının sözleşmeye uygun olduğu ve fahiş olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki Sistem Kullanım Anlaşmasına dayalı olarak 0cak-2014 dönemi için düzenlenen sistem kullanım cezası fatura bedeli ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşmasının 07.06.2012 tarihinde revize edildiği, ayrıca taraflarca imzalanmış bağlantı anlaşmasının bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Sistem kullanım anlaşması, bağlantı anlaşması çatısı altında düzenlenmiş bir anlaşmadır. Her iki anlaşma türünde hizmet alan tek sağlayıcı davalı ile bazı şartlarda anlaşma sağlamaktadırlar. Revize öncesi sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesi ile bağlantı anlaşmasının 16. maddesi birbirine uyumlu haldedir. Bu hükme göre kullanıcının sözleşme şartlarını ihlal etmesi ve (kapasite aşımı) uyarıya rağmen ihlalin sürdürülmesi halinde ceza uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Sistem kullanım anlaşması, 07.06.2012 tarihinde revize edilerek, 9. maddesiyle kapasite aşımı halinde uyarı gerekmeden ceza faturası kesilebileceği belirlenmiş ise de, bağlantı anlaşmasının 16. maddesinde yeni bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bağlantı anlaşmasının 3. maddesinde sistem kullanım anlaşmasındaki şartlara atıf yapılmakta ve ihlal halinde uyarı gerektiği hükmünü taşımaktadır. Bağlantı anlaşmasının olmaması halinde sistem kullanım anlaşmasının imzalanmasının mümkün olmadığı düşünüldüğünde her iki tarafın bağlantı anlaşmasında belirlenen hususlara riayet etmesi gerektiği tartışılamaz. Bu durumda bu anlaşmaları ayrı anlaşmalar olarak nitelendirilip atıf hükümlerinin de bertaraf edilerek sadece revize edilen anlaşma hükümlerini uygulamak ahde vefa ilkesine aykırıdır. Revize edilen sistem kullanım anlaşmasında bağlantı anlaşmasının 3. maddesindeki uyarı şartını ortadan kaldıracak özel bir hükümde bulunmadığına göre cezayı gerektiren kapasite aşımı halinde kullanıcının uyarılması gerekir. Uyarılmadan ceza faturası kesilmesi ve ödenmesi halinde iadesinin sağlanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.