Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21817 Esas 2010/3622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/21817
Karar No: 2010/3622
Karar Tarihi: 18.02.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21817 Esas 2010/3622 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/21817 E.  ,  2010/3622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/08/2009
    NUMARASI : 2009/467-2009/909

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, dayanak çekteki keşideci imzasına itiraz etmiştir. İİK"nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 68/a-3. maddesinde "Tatbike medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden icra mahkemesi, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hakim lüzum görürse oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermeyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir." hükmü düzenlenmiştir. İİK"nun 170. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesine göre ise; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir." Çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu ileri süren alacaklıya aittir. Bu konuda borçluya süre verilmek sureti ile sonuca gidilemez.
    Somut olayda mahkemece, 14/05/2009 tarihli oturumda borçlu vekiline şirketi temsile yetkili kişilerin hazır etmesi ve imzalarının bulunduğu yerleri bildirmesi için bir sonraki celseye kadar süre verilmiş ve bir sonraki oturumda ise üç günlük kesin süre verilmiştir. Karar oturumunda ise borçlu vekilinin imza sirkülerine hangi dosyaya verdiğini hatırlamadığını beyan etmesi üzerine takibin uzatılmaya çalışıldığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere ispat yükü alacaklıya ait olup, imzanın borçluya ait olduğu kesin olarak kanıtlanamamıştır.
    Mahkemece, alacaklıya borçlunun imza örneklerinin nerelerde bulunduğunu beyan etmesi için kesin süre verilmeli, imza örnekleri ilgili yerlerden getirtilmeli, bu mümkün olmadığı takdirde borçlu şirket temsilcisine imza örneklerinin alınması için meşruatlı davetiye çıkartılarak imzaları alındıktan sonra masrafı alacaklı tarafından karşılandığında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.