
Esas No: 2015/1756
Karar No: 2016/2162
Karar Tarihi: 03.03.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1756 Esas 2016/2162 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında,... Mahallesi çalışma alanında bulunan, eski 130 ada 7 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 3.820,00 ve 3.942,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, aynı ada ve parsel numarası sırasıyla 3.942,81 ve 1.407,09 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2002/16- 2007/51 sayılı ilamı ile çekişmeli taşınmazların bir bölümünün tapu kayıtlarının iptal edildiğini uygulama kadastrosu sırasında iptal edilen kısımların dikkate alınmadığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına çekişme konusu 130 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalar Kadastro Müdürlüğünce yapılan teknik işlemlerin denetlenmesini gerektiren davalar olup, bu teknik belgeler Kadastro Müdürlüğünde mevcut olan ve mahkemece de tarafların ileri sürüp sürmemelerine bakılmaksızın dosya içerisine getirtilmesi zorunlu olan belgelerdir. Davacı, dava dilekçesinde yenileme çalışmalarında yanlışlık yapıldığını iddia ederek, dava sebeplerini bildirmiş, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/16-2007/51 sayılı ilamı, keşif, tanık ve bilirkişi incelemesi şeklinde delillerini de belirterek usulüne uygun olarak dava açmıştır. Hal böyle olunca, davacının dava sebep ve delillerini bildirmediği gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.