11. Ceza Dairesi 2019/1831 E. , 2020/1994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma, Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan: Beraat
Sahte fatura kullanma suçundan: Mahkumiyet
A) Sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Defter ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 2008 takvim yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin 15/03/2013 tarihli yazının 22/03/2013 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edilmesine rağmen yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği somut olayda; sanığın savunmasında "...bu defter ve belgeler benden istendiği zaman artık yağmalandı mı ne oldu bilmiyorum temin edemediğim için veremedim" şeklinde beyanda bulunarak herhangi bir mücbir neden ileri sürememesi, ibraz edilmeyen faturaların yasal deftere kaydedildiği, sanığın da bunu kabul ettiği, ibraz edilmeyen faturaların varlığının sabit olduğunun anlaşılması karşısında; Vergi Usul Kanununun 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin ibraz edilmediğinin anlaşılmasına göre sanığın sübut bulan defter ve belge gizleme suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
Sanık hakkında düzenlenen vergi denetim raporlarında, sanığın 2008 yılında 4 ayrı şirketten temin ettiği toplam 146.221 TL tutarında gerçek ticarete dayalı olmayan 33 adet sahte faturayı alıp KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığı tespitlerine yer verilmesi; sanığın savunmasında, “...sahte fatura tanzim etmek ile alakalı ben faturaları gerçek mal alımına dayandırdığım için bir şey diyemem. Onları ben kendim tanzim etmedim. Bunlarla alakalı o faturaların sahteliğini benimle alakasının olmadığını ve bu nedenle de suçu işlemediğimi ...” diyerek suçlamayı kabul etmemesi, ancak savunması doğrultusunda gerçek alış veriş olduğunu kanıtlayacak ödeme belgesi, sevk irsaliyesi gibi belgeler sunmaması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen şirketler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2- Aynı şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
3- Faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması,
4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan sanığa ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
5- Kabule göre ise;
a) Faturaların 2008 yılının 9. döneminde KDV indirimine konu edilmesine göre, 25.10.2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "2008" şeklinde eksik yazılması,
b) Vergi inceleme raporuna göre sahte faturaların 2008 yılının 1,3,4,5,7 ve 9. dönemlerinde indirim konusu yapıldığının anlaşılması karşısında; aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine, CMK"nin 325/1. ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi, yasaya aykırı,
d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.