Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/21136 Esas 2008/5634 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/21136
Karar No: 2008/5634
Karar Tarihi: 10.4.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/21136 Esas 2008/5634 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/21136 E.  ,  2008/5634 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/06/2007
    NUMARASI : 2006/827-2007/737

    Davacı,  iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi  zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece maddi tazminat isteminin aynen, manevi tazminat isteminin kısmen  kabulüne karar verilmiştir.
    HUMK"nun  388/3. maddesi gereğince hükmün gerekçe bölümünde iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları  hususlar,  ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret  ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep gösterilmelidir.  Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği hususu bir Anayasa emridir.  kararın gerekcesiz olması mutlak bir temyiz (bozma) sebebidir.  Çünkü gerekçe hakimin tesbit etmiş olduğu maddi vakıalar  ile hüküm fıkrası arasında  bir köprü görevi yapar.  Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün hukuka uygun olup olmadığını yani kendi kendini denetler. Yargıtay"da bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde  denetleyebilir.
    Öte yandan, dava nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Gerçekten, iş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici iş göremezlik, 506 sayılı Yasa"nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası yada meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için  506  sayılı Yasa"nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir.
    Bu bakımdan tazminat belirlenirken Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin düşülerek karşılanmayan zararın miktarının tespit edilmesi gerekir.
    Somut olayda hükme esas  alınan 12.03.2007 tarihli hesap raporunda davacının % 3,3 oranındaki beden güç kaybına göre  kusur indirimsiz maddi zararının 13.160,43 YTL olduğu,  08.02.2007  tarihli kusur raporunda  olayın %100 kaçınılmazlıkla meydana geldiğinin bildirildiği, SGK"nca 25.08.2005-11.11.2005 tarihleri arası için 2.923.79 YTL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği  bildirilmiş, mahkemece hükmün gerekçe bölümünde davacının maddi zararından kaçınılmazlık nedeniyle bir indirim yapılıp yapılmadığı ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin düşülüp düşülmediği, kaçınılmazlık nedeniyle indirim yapılmış ise indirim oranı, geçici iş göremezlik ödeneği düşülmüş ise bu indirimden sonra davacının karşılanmayan zararının ne miktar olduğu açıklanıp tesbit edilmeksizin talep nazara alınarak 7.694,16 YTL maddi tazminata  hükmedildiği görülmektedir.  Bu eksik gerekçe ile hükmün  hukuka uygun olup olmadığını  denetlemek mümkün değildir.
    Yapılacak iş; yukarıda açıklanan esaslara göre bilirkişinin zarar hesabından kaçınılmazlık nedeniyle  indirim yapılıp yapılmadığı,  yapılmış ise hangi oranda yapıldığı gösterilerek, davacının gerçek zararını tesbit  edip bulunan miktardan ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin  tenzil edilip edilmediği açıklanmak suretiyle  davacının  karşılanmayan zararı belirlenerek bir karar vermektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının indirim oranına ve geçici iş göremezlik ödeneğine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.