11. Ceza Dairesi 2019/3539 E. , 2020/1992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında 2006 yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından: Düşme
Sanık ... hakkında 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından: Beraat
Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından; sanık ... hakkında 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından:Beraat
Katılan vekilinin 07/02/2019 havale tarihli dilekçesinde açıkça sanıklar hakkında verilen beraat ve düşme kararlarını temyiz ettiğini belirtmesi dilekçede de adına yer vermesi nedeniyle tebliğnamedeki ... ile ilgili hükümlerin inceleme dışı bırakılmasına ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
A) Sanıklar ... ve ... hakkında 2006 yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından verilen düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanıklara yüklenen "2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma" suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, 5237 Sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
2007 yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden suç tarihinin en son Aralık ayında matrahlı beyanname verilmesi nedeniyle en aleyhe yorumla 31.12.2007 olduğu; 2007 yılında sahte fatura kullanma suçu yönünden vergi suçu raporunda suça konu faturaların KDV indiriminde kullanıldığının belirtilmesi nedeniyle en aleyhe yorumla suç tarihinin 25/01/2008 olduğu; 2008 yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçları yönünden suç tarihinin ise sanığın şirket hisselerini ve müdürlük yetkisini devrettiğini Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettiği tarih olan 13.02.2008 olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte düzenleme ve kullanma” suçlarının VUK"nin 359/b-1 maddesindeki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihlerden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
C) Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından; sanık ... hakkında 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenemesi:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 esas ve 2018/517 karar sayılı ilamı gereğince, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmaması karşısında; Dairemizin 19.06.2018 tarihli 2017/8079 Esas ve 2018/5584 Karar sayılı ilamına uymak suretiyle faturalar temin edilmeye çalışılmış ve ulaşılamadığı gerekçesi ile başkaca bir araştırma da yapılmaksızın ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 esas ve 2018/517 karar sayılı ilamı dikkate alınmaksızın sanıkların beraatine karar verilmiş ise de;
1-Sahte fatura düzenleme suçu yönünden:
a) Sanıkların düzenlediği faturaları kullanan şirketlerin yetkilileri hakkında hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi;
b)Faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c) Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek CMK"nin 46/1-c maddesine göre çekinme hakkı hatırlatılarak tanık olarak dinlenmesi,
2-Sahte fatura kullanma suçu yönünden:
a) Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
Sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.