11. Hukuk Dairesi 2016/770 E. , 2016/6640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2015 tarih ve 2014/1889-2015/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan dava dışı ... Ltd. Şti."ne ait test makinesi emtiasının ..."dan ..."ya nakliyesi işinin davalılar tarafından üstlenildiğini, emtianın davalı .... Şti. sorumluluğunda, davalı ... Ltd. Şti. tarafından taşınmak üzere 22/11/2012 tarihli ... tahtında araca yüklendiğini, taşıma konusu emtianın alıcı firma deposuna ulaşması ile hasarın varlığının tespit edildiğini ve fotoğraflanarak davalı .... Şti."ne noter ihtarnamesi ile hasar ihbarında bulunulduğu, hasarın davalı taşıyıcıların sorumluluğunda meydana geldiğinin sabit olduğunu ve oluşan zararın tazmin edildiğini, sigortalısının haklarına halef olan müvekkilinin rücu alacağının tahsili için icra takibi başlattığını ancak, davalıların haksız itirazı ile takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalıların %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... Şti. vekili, zamanaşımı def"i ve husumet itirazında bulunmuş, usulüne uygun hasar ihbarının yapılmadığını, ne ilk ne de son taşıyıcı olması sebebiyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, hasarın davacı şirketin sigortalı çalışanının beyanlarına itibar edilerek tespit edildiğini, talep edilen tazminatın sigortalı şirket çalışanın masrafları olup, bu masrafların müvekkiline yüklenmeye çalışılmasının mümkün olmadığını, ekspertiz raporunun afaki olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. Vekili, husumet itirazında bulunmuş, usulüne uygun hasar ihbarının yapılmadığını, ..."deki taşıyıcını sorumsuzluk halleri gereğince müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, yapılan ödemenin ex gratia ödeme olduğunu, hasarın davacının sigortalı çalışanı tarafından tespit edildiğini, ekspertiz raporunun afaki olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu icra takibinin, ..."nin 32/1 hükmünde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde başlatıldığı ve bu nedenle zamanaşımı def"inin yerinde olmadığı, alıcı tarafından emtianın satış bedelinin satıcı/sigortalı ... firmasına ödenip ödenmediği ya da ne tutarda bir ödeme yapıldığının sigorta şirketi tarafından somut delillerle ispat edilemediği ve bu bağlamda davacı sigortacının TTK"nın 1472 m. hükmü çerçevesindeki kanuni halefiyetinden ve davada aktif husumet ehliyetinden söz edilemeyeceği, gönderen veya gönderilen tarafından, taşıyıcıya yapılan ..."nin 30/1 m. hükmüne uygun ve süresinde bir hasar bildiriminin mevcut olmadığı, bu nedenle yükü hasarsız şekilde teslim alan taşıyıcının, varma yerinde alıcısına aynı şekilde teslim ettiğine ilişkin karinenin aksini ispat edici nitelikte başka bir delil de dosyada mevcut olmadığından hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava ... Konvansiyonuna tabi taşıma nedeniyle nakliyat abonman sigortacısı olan davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, üst taşıyıcı ve fiili taşıyıcı olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesinde red sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedileceğinin düzenlenmesine rağmen mahkemece herbir davalı lehine ayrı ayrı 1.500.00"er TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil, kararın bozulmasını gerektirmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hüküm fıkrasının 4 ve 5 bentlerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinden geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre belirlenen 1.500.00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve 6. bendin de 5. bent olarak teselsül ettirilmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.