23. Hukuk Dairesi 2014/3081 E. , 2014/7855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Buldan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2012/287-2013/322
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ile süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında kredi genel sözleşmeleri akdedildiğini, alacağın tahsili bakımından davalı borçluya yapılan müracaatların sonuçsuz kalması üzerine alacağın tahsili için borçlu ve ipotek veren sıfatıyla davalı hakkında ipoteğin paraya çevirmesi yoluyla ilamsız takip yapıldığını, davalının takibe kısmi itirazda bulunduğunu ileri sürerek, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2010 yılında borcunun tümünü ödediğini, 2011 yılında ise 25.000,00-30.000,00 TL civarında borçlandığını, daha fazla borcu olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı F.. A.."ın sözleşmelere ve senetlere yönelik bir itirazının bulunmadığı, davalının itirazının ve savunmasının borçlarını ödediğine yönelik olmasına rağmen yargılama sırasında sunduğu dekontların dava konusu kredilere ilişkin olmadığının anlaşıldığı, davalı tarafça ödeme savunmasının yasal delillerle ispatlanamadığı, borç miktarının da 52.433,70 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 52.433,70 TL asıl alacak ve 3.942,95 TL işlemiş faiz miktarı yönünden itirazın iptaline ve davalıdan % 40 oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1- Davacı Vekilinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 21.01.2014 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 04.02.2014 günü harcı yatırılıp,temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 esas,1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalının Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda işlemiş faiz 3.911,71 TL olarak hesaplanmasına rağmen, mahkemece gerekçesi açıklanmaksızın 3.942,95 TL işlemiş faize hükmedilmiştir. Bu durumda, mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları celp edilmek suretiyle incelenerek, davalı aleyhine başlatılan diğer takip dayanağı olan senetler ve davalının ibraz ettiği ödeme belgeleri üzerinde durularak, mükerrer ödemede bulunulup bulunulmadığı araştırılıp, davalının borçlu olduğu anapara ve faiz miktarı tespit edilmelidir. Açıklanan hususlar doğrultusunda tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak içerikte, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayandığından hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.