11. Hukuk Dairesi 2015/11143 E. , 2016/6625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/05/2015 tarih ve 2014/143-2015/159 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin kek ve kabları ile ambalajlarını içeren 1999/6896, 2000/8491, 2000/8364, 2006/490, 2006/491 sayılı tasarım tescil belgelerinin; ... ibareli içeriğinde kek resimleri ve ambalajları da bulunan 1989/114798, 1990/117046, 1992/134318, 1998/193740, 1997/17635, 1997/195496, 2000/8668, 2000/3876, 2004/14941, 2006/16360, 2008/22047, 2009/62555, 2009/62558, 2011/49048, 2011/49067, 2011/49084, 2009/49883, 2011/49291, 2011/49305, 2011/49319, 2011/49347 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkili marka ve tasarımlarıyla fiili kullanımlarında görünen şeklin aynısını içerecek biçimde "...+ŞEKİL" ibareli, 30.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine itirazda bulunduklarını, itirazlarının Markalar Dairesi tarafından kısmen reddedildiğini, ancak YİDK kararı ile ..."nin kararı da kaldırılarak davalı markasının tüm sınıflarda tesciline izin verildiğini, başvurunun tescilinin müvekkilinin marka ve tasarımlarıyla fiili kullanımdan doğan haklarına zarar vereceğini, zira iltibas doğacağı gibi, başvurunun müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE ile şirket vekilleri; başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan marka, tasarım ve ürün försellerinin kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, her iki işaret ve markanın sözcükler, şekiller, biçim ve renk kombinasyonları itibariyle farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kaspamına göre; davacının "..." ibareli marka ve tasarımların sahibi olduğu, ürünlerini marka ve tasarım belgelerinde yazılı ambalaj kompozisyonları ile piyasaya sunduğu, ancak ambalaj ve belgelerde görünen kek resminin biçimi üzerinde hak sağlayan bir belgesinin bulunmadığı, davalının 2011/112683 sayılı başvurusunun ise "...+ŞEKİL" ibareli olduğu, davacının bu başvurudaki sözcüklere değil, amabaljdaki renk kompozisyonuna ve içeriğinde yer alan kök görselinin biçimine karşı çıktığı, başvuru kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerin aynı türden oldukları, davacının markalarıyla davalının "...+ŞEKİL" ibareli başvurusu arasında biçim, renk, düzenleme itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, markalarda kullanılan kek görselinin sunulan ürünün biçimi olduğu, bu biçim üzerinde davacının tescilli sınai bir hakkının bulunmadığı, bu durumda markaların biçim ve renk kompozisyonları itibariyle bütünsel olarak bıraktıkları intiba itibariyle korunabilecekleri, başuru konusu işarette kullanılan renkler ve ögelerin yerleştirme biçimlerinein genel olarak sektörde aynı tür ürünlerle sıklıkla kullanılan nitelikte bulundukları, böyle bir durumda ayırıcı unsur olarak kullanılan sözcüklerin çok önemli ve ön planda olacağı, bu yönden ise markalar arasında zaten hiç bir ilgi bulunmadığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin "...+ŞEKİL" ibareli işareti gördüğünde farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, hizmetten yararlanırken bir yanılgıya düşmeyeceği, başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, davacının "..." ibareli markasının çikolata, kek ve şekerleme ürünleri için tanınmış olmasının da varılan bu sonucu değiştirmeyeceği, yargılama konusu tetkikatın tescil belgelerinde bulunan işaretin orijinal hâline göre gerçekleştirilmesinin gerekmesi ve tescilden sonra fiili kullanıma konu edilecek işaret ve ambalaj kompozisyonlarını içerdiği, davacı itirazlarının reddine dair kurum kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.