10. Ceza Dairesi 2014/4408 E. , 2014/4487 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü ... hakkındaki hükmün infaz aşamasında Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 22.01.2014 tarihinde 2014/118 değişik sayı ile verilen itirazın kabulü ile hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin kararının onanması kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12.05.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Hükümlü ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi"nce 24.01.2008 tarihinde 2007/281 esas ve 2008/16 karar sayı ile 5237 sayılı TCK"nın 188/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 1.660 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmolunduğu,
b) Hükümlünün, Nazilli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda cezasını infaz ettiği sırada, talebi üzerine, 29.11.2013 tarihinde Nazilli/Sultanhisar Açık Ceza İnfaz Kurumu"na sevk edildiği,
c) Nazilli/Sultanhisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İşyurdu Yönetim Kurulu Başkanlığı"nca 08.01.2014 tarihinde 2014/8 sayı ile hükümlünün Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2006/543 esas sayılı dosyasına konu, cezasının üst sınırı 7 yıldan az olmayan yağma suçundan dolayı Yargıtay"da dosyasının bulunduğu gerekçesiyle Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca “kapalı ceza infaz kurumuna iadesine” karar verildiği,
d) Belirtilen kararın onaya sunulması üzerine, Nazilli İnfaz Hakimliği"nce 13.01.2014 tarihinde 2014/84 esas ve 2014/84 karar sayı ile 5275 sayılı Kanun"un 105/A maddesinin 7. fıkrasının (b) bendinin Anayasa Mahkemesi"nce iptal edildiği, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin uygulanması durumunda, açık ceza infaz kurumuna ayrılarak denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlü ile açık ceza infaz kurumunda bulunurken hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılan hükümlü arasında adaletsizlik olacağı gerekçesiyle “onama talebinin reddine” karar verildiği,
e) Cumhuriyet savcısının belirtilen karara itiraz etmesi üzerine, Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 22.01.2014 tarihinde 2014/118 değişik iş sayı ile Anayasa Mahkemesi"nce iptaline karar verilen 5275 sayılı Kanun"un 105/A maddesindeki düzenlemenin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanan hükümlüler açısından sonuç doğuracağı, hükümlünün ise açık ceza infaz kurumunda bulunmakta iken hakkında üst sınırı 7 yıldan fazla olan bir suçtan yapılan yargılama sonucunda 5275 sayılı Kanun"un 14. maddesi gereğince kapalı ceza infaz kurumuna iade edildiği ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 8/2-b maddesi uyarınca açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun"un 105/A maddesinde düzenlenen şartlar oluşmadığından Anayasa Mahkemesi"nce iptaline karar verilen düzenlemeden yararlanamayacağı gerekçesiyle itirazın kabulü ile Nazilli İnfaz Hakimliği"nin 13.01.2014 tarih ve 2014/84 esas sayılı kararının kaldırılmasına, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin Nazilli/Sultanhisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İşyurdu Yönetim Kurulu Başkanlığı"nın 08.01.2014 tarihli ve 2014/8 sayılı kararının onanmasına karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre; hükümlünün Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapmak suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasını infaz etmekte iken, Kanunda üst sınırı 7 yıldan az ceza öngörülmeyen nitelikli yağma suçundan söz konusu sanığın beraatine dair Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22/03/2011 tarihli, 2006/543 esas, 2011/70 sayılı kararının henüz kesinleşmediği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 14/2. maddesine göre, Hükümlülerin açık cezaevlerine ayrılmalarına ilişkin esas ve usûller yönetmelikte gösterilir. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 8. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendine göre, haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı bulunanlar, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilmesinin gerektiği ve dolayısı ile madde metnindeki ifadenin sanık lehine olan mefhumu muhalifinden üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş beraat kararı bulunması hâlinde kapalı kuruma iade edilmesinin gerekmediğinin anlaşılmasına göre; hükümlü açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken Kanunda üst sınırı 7 yıldan az ceza öngörülmeyen başka bir suçtan beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde kurumun kapalı infaz kurumuna iadesine ilişkin onama kararında isabet görülmemiştir.» denilerek, Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.01.2014 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Kanun yararına bozma yolunun, hâkim ya da mahkemeler tarafından verilip, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki, verildikleri tarihte yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, Anayasa Mahkemesi"nin 5275 sayılı Kanun"un 14. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “....veya soruşturma konusu olan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir başka suçtan soruşturması veya böyle bir suçtan tutuksuz yargılaması devam etmekte...” ibaresinin iptaline ilişkin 23.05.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan, 09.04.2014 tarihli 2014/26 esas ve 2014/78 sayılı kararı ve 04.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca hükümlünün hukuksal durumunun Mahkemece yeniden değerlendirilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Somut olayda, hükümlü ... hakkında nitelikli yağma suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, belirtilen suç için kanunda öngörülen ceza miktarının üst sınırının yedi yıldan az olmadığı, Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 22.03.2011 tarihinde 2006/543 esas ve 2011/70 karar sayı ile hükümlünün atılı suçtan beraatine karar verilmiş ise de, hükmün katılan tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, hükümlü hakkında nitelikli yağma suçundan açılan dava ile ilgili kovuşturmanın devam ettiği, bu durumda hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin karar doğru olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.