11. Hukuk Dairesi 2015/15432 E. , 2016/6614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.05.2015 tarih ve 2014/576-2015/188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; ..."nın velayeti altındaki reşit olmayan ... adına davalı ... nezdindeki mevduat hesabında 25.538,00 TL para mevcut iken, işbu hesaptaki paranın davalı banka tarafından gerekli özen ve yükümlülüğe riayet edilmeksizin reşit olmayan ..."nın hiçbir şekilde velisi ve temsilcisi olmayan diğer davalı üvey kardeş ... tarafından hesaptan çekildiğini, yasal olmayan biçimde hesaptan çekilen para da davacı veya hesabına iade edilmediğini ileri sürerek 25.538,00 TL"sinin, paranın hesaptan çekildiği tarihten itibaren işleyecek mevduat faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davaya konu bedeli miras payı olarak murisi babasının hesabından çektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili; davalı ..."ya sehven ödeme yapıldığını, davalının bankaya hesap cüzdanı ile başvurduğunu, hesap cüzdanını ele geçirmesinde davacının kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının mevduat hesabından davalıya nakit ödeme yapan davalı bankanın kendisinden beklenen özeni göstermediği ve davalının yetkili olup olmadığını denetlemediği için kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu 25.538,00 TL"nin hesaptan çekildiği tarihten itibaren işleyecek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalı banka nezdinde açılmış olan davacıya ait hesaptaki paranın davacının bilgisi ve izni dışında ödenmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bankalar, kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 61"nci maddesi). Bu tanımlamaya göre mevduat, ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu"nun 306 ve 307"nci maddeleri uyarınca ödünç alan akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa"nın 472/1"nci maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın ne"i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; usulsüz işlemin gerçekleşmesinden davalı ..."nın da kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, dava konusu edilen zarar, aslında diğer davalı bankanın zararıdır. Davacının alacağı, davalı banka açısından aynen devam etmektedir. Davacı talebini, akidi davalı bankaya yöneltmelidir. Şayet usulsüz işlemde davalı ..."nın bir kusuru mevcut ise, bu hususu ileri sürme hakkı, mevduatı saklamakla yükümlü, bu davalının eylemi ile zarar gördüğünü ileri süren davalı bankaya aittir. Bu durum karşısında, davacının açtığı davada davalı ..."ya husumet düşmeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın anılan davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 871,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ... Bankası A.Ş."den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalı ..."ya iadesine, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.