11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7652 Karar No: 2020/1987 Karar Tarihi: 03.03.2020
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7652 Esas 2020/1987 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten sonra işlediği ikinci suçun dava zamanaşımı süresinin durdurulduğu belirtilmiştir. Sanığa yüklenen suçun cezası ve sınırı itibarıyla TCK'nın ilgili maddelerine tabi olduğu ifade edilmiştir. Suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nın belirlediği uzamış dava zamanaşımı süresinin suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği aktarılmıştır. Temyiz nedenlerinin yerinde görüldüğü ve hükümlerin bozulmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düştüğü sonuçuna varılmıştır. Kanun maddesi olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddelerine ve 5271 sayılı CMK'nın 231/8., 223/8. ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi 2019/7652 E. , 2020/1987 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8. fıkrası gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 18.02.2010 tarihinden deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun işlendiği 16.02.2012 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "özel belgede sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık uzamış dava zamanaşımı süresinin, durma süreleri de dikkate alındığında, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.