Davacı, 1479 sayılı Yasa"nın ölüm sigortası kolundan 3 yıl hizmet süresi üzerinden ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitiyle, bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının murisi R.D."in ölüm tarihi itibariyle 4 yıl 9 ay hizmeti olduğundan ölüm tarihi itibariyle 3 yıl hizmet süresi yeterli sayılarak ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti ile bağlanacak aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıya murisinin ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 1.5.2002 tarihinde itibaren 1479 sayılı Yasa"ya göre ölüm aylığı bağlanmasına ve aylıkların yasal faizi ile ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç yerinde değildir.
Dosya kapsamına göre, davacı murisi R. D. in 11.4.2002 tarihinde, 15.11.1996-30.11.1997, 19.1.2001-11.4.2002 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi, 1.12.1978-20.12.1997 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi toplam 2 yıl 9 ay 7 gün hizmetinin bulunduğu, murisin ölüm tarihi itibariyle, davacının; değişiklikten önceki 1479 sayılı Yasa"nın 41. maddesi gereğince "3 yıl" sigortalılık süresi üzerinden aylığa hak kazanabileceği, murisin yapılan askerlik borçlanması ile de ölüm tarihinde 4 yıl 9 ay 7 gün sigortalılık süresi olduğunun kabulü yerinde ise de, 1479 sayılı Yasa"nın 35/a maddesi gereği aylıktan yararlanabilmek için talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması amir hükmüne aykırı olarak murisin sigortalılığına ilişkin prim ödemeleri ile askerlik borçlanma bedelinin yatırıldığı tarih araştırılmadan bu borçların tamamının yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından değil de, murisin ölüm tarihini takip eden aybaşından başlamak üzere aylık bağlanmasına karar verilmiş olması  usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş; murisin sigortalılık süresine ve askerlik borçlanmasına ilişkin prim ve borçlanma miktarlarının tamamının yatırıldığı tarih Kurumdan sorulup, borcun tamamının yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından başlamak üzere davacıya ölüm aylığı bağlanmasına karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir..
O halde, davalı Kurum"un  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.