MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/1-2013/321

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında 24-27.02.2011 tarihleri için "Yerel Yönetim Kamu ve Tedarik İkili Görüşmeleri" isimli organizasyonla ilgili olarak 22.12.2010 tarihinde katılımcı sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin katılım bedelini ödemesine rağmen davalının organizasyonu sürekli ileri tarihlere ertelediğini, halen daha organizasyonun gerçekleştirilmediğini, aradan iki yıl geçmiş olduğu halde davalı şirketin edimini yerine getirmediği gibi önceden ödenen katılım bedelini de iade etmediğini, hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı şirketin 10.620,00 TL katılım bedeli ödediği, takip tarihine kadar davalı şirketin edimini yerine getiremediği ve katılım bedelini de iade etmediği hususlarının tartışma dışı olduğu, sözleşmede tek taraflı fesih yapılamayacağı kabul edilmiş ise de, davalı ödeme ve sulh teklifinde bulunduğundan, sözleşmenin feshedildiği konusunda taraf iradelerinin oluştuğu, sözleşmenin 13. maddesinde hizmetin gerçekleştirilememesi durumunda organizasyon hazırlık masrafları düşüldükten sonra katılımcıların ödediği meblağların geri ödeneceği hükmünün yer aldığı, davalı şirketin sözleşme hükümleri doğrultusunda edimini yerine getirmediği sabit olup, hangi nedenle olursa olsun, davacı tarafından ödenen katılım bedelini iade ile sorumlu olduğu, organizasyon hazırlıkları nedeniyle masraf yapıldığı ileri sürülmediği ve ispat edilmediğinden asıl alacağın kabulü gerektiği, davalı takip tarihinden önce usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğinden ve sözleşmede geri ödeme için bir tarih kararlaştırılmadığından işlemiş faiz istenemeyeceği gibi alacak tümüyle birlikte yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talep etme şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, asıl alacakla ilgili itirazının iptaline, işlemiş faiz ve icra inkâr tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
21.12.2012 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında, 02.01.2013 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. Maddesi uyarınca, tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.