Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18510
Karar No: 2017/1836
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18510 Esas 2017/1836 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/18510 E.  ,  2017/1836 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 23/11/2008 tarihinde davalılardan ..."ın eşi ve murisi ..."ın sürücüsü bulunduğu davalı ..."un maliki olduğu ....... plakalı motosikletin....Kavşağı istikametinde önce bir kamyona sonra yola çıkmış bulunan davacıya çarptığını, kaza da ..."ın vefat ettiğini, kazada davacının kusursuz olup motosiklet sürücüsünün trafik tespit tutanağına göre kusurlu olduğunu, kaza neticesinde davacının hayati tehlike geçirdiğini, halen Ilgın ilçesinde annesi tarafından bakıldığını, felç olduğunu, küçük çocuğu bulunduğunu ve bakıma muhtaç olduğunu, nikahsız yaşadığı eşinin kazadan sonra kendisini terk ettiğini, davacının küçük çocuğuna da annesinin baktığını, hiç bir gelirinin olmadığını, kaza sebebiyle maluliyet ve iş göremezlik durumu olduğunu, ..... C. Başsavcılığının 2008/4151 sorgu, 2275 K sayılı dosyasında geçici rapor ve kusur durumunu mevcut olduğunu, davalının felç olması, eşinin terk etmesi sebebiyle çok üzüldüğünü, işlerini yapamayarak kazanç kaybına uğradığını, manevi yönden yıprandığını, bu nedenle davacı için 20.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminat talepleri olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 285.017,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı ... vekili; yargıtay kararları doğrultusunda davacının iş gücü kaybı ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle tam teşekküllü sağlık
    kuruluşları tarafından tanzim edilen maluliyet oranı ve mahrum kaldığının bildirir raporların mevcut olması gerektiğini, kaza sonrası polis memurları tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda yaya davacı ..."ın 2918 Sayılı KTK"nun yaya kusurlarından kod 05 (yol içerisinde koşmak, yürümek, oynamak ve oturmak) maddesini ihlal ettiğinin anlaşıldığını ve davacıya kusur izafe edildiğini, kusur ile birlikte zarar miktarının tam ve net olarak kesin olmadığını, davacının dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talep ettiğini kaza tarihi itibariyle ortada doğmuş bir alacak bulunmadığını, davacı tarafından istenilen manevi tazminat miktarını ise hakkaniyet ve adalet kurallarından uzak ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; trafik kazası tespit tutanağına göre, murisin duran kamyona ve yoldan geçmeye çalışan davacıya çarpma durumu incelendiğinde; murisin gidiş yönüne göre önce kamyonun sol arkasından çarptığını sonra yine gidiş yönüne göre kamyonun sol tarafındaki boşluğa 1 m mesafede çarptığını, davacının yayaya çarptığı anda kusuru olmadığını, sorumluluk yüklenemeyeceğini, kaza tespit tutanağının eksik ve hatalı olduğunu, murisin kusuru nedeniyle oluşan borcundan murisin kendilerine intikal edecek mal varlığı oranında sorumlu olduklarını, murisin kalan hiç bir mirası olmadığını, ayrıca davacının 23/11/2008 tarihinde... Devlet Hastanesi"nde alınan ifadesinde kendisine çarpan kişiden şikayetçi olmadığını bildirdiğini bu nedenlerde davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Güvence Hesabı vekili; Güvence Hesabının sorumluluğuna gidilmeden önce 42 YG 977 plakalı aracın poliçesinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının iş gücü kaybı ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacının öncelikle maluliyet oranının ve malul kaldığının tam teşekküllü bir hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, Güvence Hesabının kaza tarihi itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası şahıs başına maluliyet için teminat limiti ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılama sonunda aleyhlerine karar verilmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu"nun ödediği tazminatın varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, Güvence Hesabının kaza tarihi itibariyle temerrüte düşmediğini, muaccel bir alacak olmadığını, bu nedenle davacının kaza tarihi itibariyle faiz talep etmesinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Davanın kısmen kabulüne, 7.367,00 TL"nin (Muris ... ..."nin maluliyetinden doğan maddi tazminat) davalılardan Güvence Hesabı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal

    faiziyle ve teminat limitiyle sınırlı olmak üzere, diğer davalılardan olay tarihi olan 23.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dahili davacı ..."a (evlat edinildikten sonra adı ... olarak değişmiştir) velayeten velileri ... ve ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı Güvence hesabı dışındaki davalılardan olay tarihi olan 23.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dahili davacı ..."a (evlat edinildikten sonra adı ... olarak değişmiştir) velayeten velileri ... ve ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan kalıcı iş göremezlik ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Somut olayda, kaza tarihi, kusur durumu, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumularına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve manevi tazminat miktarları bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi