Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 267/1 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2012 tarihli ve 2010/542 esas, 2012/855 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, dosyanın diğer sanığı ...."ün temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 19/11/2014 tarihli ve 2014/7035 esas, 2014/11718 sayılı ilamında, “Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce gerçek kimliğini açıklayan sanık hakkında TCK"nun 269/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına” şeklinde belirtildiği üzere, sanık ...’in de kovuşturma başlamadan önce gerçek kimliğini açıkladığı gözetildiğinde, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 269/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29/10/2016 gün ve 8001 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/11/2016 gün ve KYB/2016-385288 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü ..."in mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce etkin pişmanlık göstererek iftiradan döndüğü, bu itibarla hakkında tayin olunan cezadan, TCK"nun 269/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.07.2012 gün, 2010/542 esas, 2012/855 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.