11. Hukuk Dairesi 2015/15107 E. , 2016/6601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/02/2015 tarih ve 2014/462-2015/109 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/06/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı limited şirketin eşit hisseye sahip iki ortağı olduklarını, davalının ana sözleşme ile 25 yıllığına şirket müdürü olarak atandığını, davalının kar dağıtımı yapmadığını, müdürlük yetkisini kötüye kullanarak şahsi harcamalarını şirket parasından karşıladığını, şirkete ait taşıtları kendi yararına kullandığını, şirket adına yaptığı işlemler hakkında müvekkilini bilgilendirmediğini, müvekkiline ait olup şirket tarafından kullanılan taşınmaz için herhangi bir bedel ödemezken aynı durumdaki kendisine ait taşınmaz için şirketten kira bedeli aldığını ileri sürerek, davalının şirket müdürlüğünden azline ve şirkete kayyım tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 09.01.2002 tarihinden 08.12.2011 tarihine kadar şirket müdürlüğünü yaptığını, bu sürede üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, yetkisini kötüye kullanmadığını, 08.12.2011 tarihli geniş yetkiler içeren vekaletname ile müvekkilinin şirket işlerini davacıya bıraktığını, davacının bu vekaletname ile kendisine tanınan yetkileri kötüye kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların dava dışı limited şirketin eşit hisseye sahip iki ortağı oldukları, davalının tek başına şirketi temsile yetkili müdür olduğu, 2010 ile 2013 yılları arasında şirket kar elde etmesine rağmen ortaklara kar payı dağıtılmadığının tespit edildiği ancak bunun tek başına müdürlükten azil için haklı neden oluşturmayacağı, zira ortakların yasal yollara başvurarak kar payı alacaklarını talep edebilecekleri, davalı tarafından şirketin kötü yönetildiği ve bu nedenle mali yapısının bozulduğu iddiasının ispat edilemediği, yine davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmayı talep ettiği halde bu talebinin yerine getirilmediğine ilişkin somut bir delilin dosyaya sunulmadığı, davalının temsil yetkisini kötüye kullanarak kendisine çıkar sağladığı, şirkete karşı rekabet yasağına uymadığı, muhtemel karları elde edemediği yönündeki iddiaların da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.