Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/58
Karar No: 2021/1003
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/58 Esas 2021/1003 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/58 E.  ,  2021/1003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TENKİS


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakan babası ... ile kendisini evlat edinen annesi ...’ın tek mirasçısı olduğunu, saklı payını ihlal kastıyla hareket eden mirasbırakanların, dava konusu 1308 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümdeki 1/2’şer paylarını, intifa haklarını üzerlerinde bırakmak suretiyle 01.03.2007 tarihinde davalıya bağışladıklarını, mirasbırakan annesinin ölümüyle duruma vakıf olduğunu, mirasbırakanların aynı zamanda İzmir 20. Noterliğinin 13.03.2007 gün 6660 ve 6661 yevmiye no’lu düzenleme şeklinde vasiyetnameleri ile bankada bulunan paralarını da tahakkuk etmiş ve edecek faizleriyle birlikte öncelikle birbirlerine, ölümleri halinde davalıya bıraktıklarını, 16.04.2010 ve 05.10.2020 tarihlerinde açılan vasiyetnamelerin mutlak tenkise tabi olduğunu ileri sürerek mirasbırakanlar tarafından yapılan bağış ile vasiyetnamelerin şimdilik 10.000 TL’ lik kısmının tenkisini, keşif sonucu tespit edilecek değerler üzerinden saklı payın hesaplanarak hüküm altına alınmasını ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir.
    Davalı, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bağış ve vasiyetnamelerin saklı payı ihlal kastıyla yapılmadığını, mirasbırakanların davalı Vakıfa katkıda bulunma iradesiyle hareket ettiklerini, mirasbırakanlardan Sadiye’nin temlik dışı taşınmazları da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairece, “...öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren 4721 sayılı TMK’nin 571. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davasını açtığını gösterir somut bir delil bulunmadığı ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği sonucuna varılmaktadır. Ancak işin esası bakımından yapılan soruşturmanın ve alınan bilirkişi raporlarının hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur....Somut olayda, davacının mirasbırakanlarının farklı tarihlerde öldükleri de gözetilerek yukarıda değinilen ilke ve olgular değerlendirilmek suretiyle uzman bilirkişilerden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine bu kez Dairece, “...Ne var ki; bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilmek mümkün değildir...Somut olayda, bilirkişi raporlarının hükme yeterli bulunmadığı Daire bozma ilamında vurgulanmasına rağmen; bozma sonrasında, yeterli görülmeyen bilirkişi raporları üzerinden hesap bilirkişilerine düzenlettirilen raporlar esas alınarak hüküm kurulmuştur. Diğer taraftan, hükmün kuruluşu bakımından infaza elverişli bulunmadığı görülmektedir...Hal böyle olunca, konusunda uzman hukukçu bilirkişilerden oluşacak heyetten bozma ilamında açıklanan ilkeler çerçevesinde tenkis yönünden; hesap bilirkişisinden de uyarlama yönünden raporlar alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; kabule göre de, hükmün infazda şüphe ve tereddüt uyandıracak biçimde yazılması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 39.334.17 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi