Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1406
Karar No: 2016/6538
Karar Tarihi: 03.11.2016

Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1406 Esas 2016/6538 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2016/1406 E.  ,  2016/6538 K.

    "İçtihat Metni"

    ...Bakanlığı...Genel Müdürlüğünün 19.01.2016 gün ve 2015/1281/4990 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.02.2016 gün ve KYB. 2016/29622 sayılı ihbarnamesi ile;
    Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."nun, lehe bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1 ve 43. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2014 tarihli ve 2010/1199 esas, 2014/481 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihi sehven 14/06/2008 tarihi olarak yazılmış olsa da, dosya içeriğine göre ilk suç tarihinin 14/01/2003 tarihi olduğu ve sanığın zincirleme şekilde devam eden eyleminin (kapatılan)... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2011 tarihli ve 2009/1 esas, 2011/503 karar sayılı dosyasına konu suça ilişkin 04/06/2004 tarihinde kesildiği gözetilerek suç tarihinin 04/06/2004 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki 223/7. maddesi karşısında;
    Sanığın zincirleme şekilde devam eden aynı eylemi nedeniyle,... Cumhuriyet Başsavcılığının 17/12/2008 tarihli ve 2008/23030 soruşturma, 2008/7448 esas, 2008/4681 sayılı iddianamesi ile hakkında kamu davası açıldığı ve (kapatılan)... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2011 tarihli ve 2009/1 esas, 2011/503 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verilip söz konusu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 11/04/2012 tarihli ve 2012/4701 esas, 2012/5325 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilerek dava zamanaşımının dolduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yeniden açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde,
    Kabule göre de,
    1- Suç tarihinin 14/01/2003 tarihi olarak kabul edilmesi halinde, hükümlünün işlediği suçun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 350. maddesinde tanımlanan sahte nüfus cüzdanı ve pasaport çıkartma eylemini oluşturduğu ve sanığın daha lehine olduğu dikkate alındığında, 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. madde ve fıkraları gereğince suç tarihinden karar tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde,
    2- Suç tarihi itibariyle sanığın eyleminin 765 sayılı Kanun"un 350. maddesinde tanımlanan sahte nüfus cüzdanı ve pasaport çıkartma eylemini oluşturduğu ve buna göre karar verilmesi gerekirken, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde 765 sayılı Kanun"un 342/1, 80 ve 5237 sayılı Kanun"un 204/1 ve 43. maddeleri gereğince değerlendirme- yapılarak lehine bulunan 5237 sayılı Kanun hükümleri gereğince fazla ceza tayininde; isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
    Gerekçeli karar başlığında 14.06.2008 olarak hatalı gösterilen suç tarihinin, en aleyhe kabulle suça konu nüfus cüzdanının İstanbul Emniyet Müdürlüğü ... Şube Müdürlüğüne ibraz edildiği 04.06.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    ...Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2008 gün ve 2008/23030 soruşturma, 2008/7448 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında yalnızca sahte pasaport bulundurması nedeniyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan kamu davası açıldığı, kanun yararına bozma incelemesine esas alınan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1199 Esas 2014/481 Karar sayılı dava dosyasına dayanak olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 23.11.2010 gün ve 2009/1346 soruşturma, 2010/11695 esas sayılı iddianamesinde ise nüfus cüzdanı talep belgesi ile nüfus cüzdanının dava konusu yapıldığı, bu suretle kamu davasının mükerrer olmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamenin yeniden açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki düşünce yerinde görülmediğinden CMK’nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü gözetildiğinde; sanığın, halasının oğlu olan...’ın kimlik bilgilerini kullanarak ... İlçesi, ... Mahallesi Muhtarlığından aldığı nüfus cüzdanı talep belgesi ile ... Nüfus Müdürlüğüne başvurarak nüfus cüzdanı düzenletmesi şeklindeki eyleminin, 765 sayılı TCK"nun 350. maddesi kapsamında “hüviyet cüzdanı, pasaport gibi belgelerde sahtecilik” suçunu oluşturduğu ve suç tarihinin de 04.06.2004 olduğunun anlaşılması karşısında; hükümlüye yüklenen "hüviyet cüzdanı, pasaport gibi belgelerde sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten iddianamenin düzenlendiği 23.11.2010 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bu yöndeki düşünce yerinde görüldüğünden ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 gün ve 2010/1199 esas, 2014/481 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün olduğundan, hükümlü hakkında, değişen suç vasfına göre, "hüviyet cüzdanı, pasaport gibi belgelerde sahtecilik" suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 5271 sayılı Yasa"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, cezanın çektirilmemesine, değerlendirilmesinde hukuki yarar kalmayan ihbarnamenin son bendindeki düşünce yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi